Alp Hardal

 Oyun oynamak için en ideal aletler yıllar boyudur gamepadler hiç şüphesiz, ve bu sektör de diğer tüüüm sektörler gibi yarışa açıldığı andan itibaren kitleye bağlı olarak birçok seçeneği bizlere sunmaya başladılar. Şu an bir dijital markete girip baktığınızda 100 gamepad var ise 90'ı ucuz, imitasyon ürünler. E peki bunları almak mantıklı mı, yani gerçeklerine 3000 küsür para gömmektense, gidip 500 lira altına, ya da civarına mutlu olabiliyor muyuz? Konuşacağımız konular  Tasarım ve Malzeme, Genel Performans ve Ölü Nokta Analizi  Ergonomi  Bağlantı ve Pil  Fiyat olacak. Ben şahsen deneyim ettiklerim üzerinden gideceğim. Deneyim ettiklerim de, bir çakma ps3 dualshock, bir ps4 çakma dualshock, ve bir de logitech f310. Gelin, bu üçünü her yönden kapıştıralım. Şu sıralar ps3 dualshock çakmalarını 200 küsür liralara, ps4 dualshock çakmalarını biraz daha üstte 400 500 civarına, f310 modelini bir tık daha üstte genelde 700 küsürlere bulabiliyorsunuz. Tüm karşılaştırmayı...

 Bu oyunla alakalı söylemek istediğim o kadar çok şey, dile getirmek istediğim o kadar çok konu var ki hangisinden başlasam diye düşündüğümde şuan afallıyorum. Bence işe geçmişimden başlamak en doğrusu olur gibi.  Öncelikle benim en sevdiğim süper kahraman her zaman Spider Man olmuştur. Iron man tahtından eder gibi oluyordu ara sıra ama Spider Man gibisi yoktu benim için. Spider Man'i de tahmin edeceğiniz üzere Sam Reimi üçlemesi ile bu konuma getirmiştim kendimde. Özellikle genel kitlenin pek beğenmediği Spider Man 3 filminin bende yeri cidden ayrı. Ayda yılda bir film kiralama şansımın olduğu zamanlarda alıp bilgisayara kopyalamıştım, ve aylarca bilgisayardan sadece Spider Man 3 izlemiştim boş oldukça malum internet de çok yaygın değildi vs. Filmin artık her sahnesini ezberlemiştim neredeyse ama aldığım zevk nedense hiç gerilememişti. Hala arada açıp izlerim filmi ve tüylerim diken olur venom sahneleri vs geldiğinde. Ha bu arada en iyi venom portresi net bu filmdeydi her şey...

 Bugün bir yapay zeka modeli, veya teknolojik bir cihaz incelemeyeceğiz, bugün burada birazcık sizinle geleceğimiz hakkında sohbet edeceğiz gibi düşünebilirsiniz. Biliyorsunuz, son 1 2 yıl içerisinde çok ciddi AI gelişmeleri yaşandı, yaşanıyor, ve çok daha fazlası yaşanacak. O kadar ki, ilk başta erişmesi zor, ütopik ve hayal etmesi zor gelen bu modellerden şimdi birden fazlası emrimize amade, ve hepsi de büyük bir kısmına kadar ücretsizler. Bizlere, her sorduğunuza cevap veren, yaratıcı fikirler üretebilen, yorumlama ve mukayese etme yeteneklerine sahip olan, normal bir insanın belki de günlerini alacak işleri dakikalar içerisinde halledecek modeller vaad ettiler, peki bunları başardılar mı? Şöyle ki, yapay zeka halen çok güvenilir bir kaynak değil. Halen güncel bilgilerde sapıtabiliyor, halen saçma matematik hataları yapabiliyor, ve halen tutarlılıktan uzak. Bu yüzden, yapılabilecek en iyi seçenek tüm modelleri kullanarak hangi durumlarda hangisi önde oluyor onu test etmek olacak...

 Bu yazı muhtemelen yazmaktan en çok keyif aldığım yazılardan birisi olacak, çünkü Copilot beyciğimi kullanmayı da, anlatmayı da oldukça seviyorum. Bence şuan ücretsiz olarak erişilebilecek tartışmasız en iyi yapay zeka orası bir gerçek, sonuçta hangi yapay zeka sizlere GPT 4-Turbo modelini ücretsiz sunuyor ki? Ha orada Gemini Pro 1.5 gerçeği var evet, ama sıra ona da gelecek rahat olun siz :) Öncelikle fiyatı şu anlık aylık 720 lira gibi bir meblağdan oluşmakta, fakat eğer ki mobil uygulamasını indirirseniz size 1 ay deneme şansı veriyor (ki şimdilik ben de bu denemeye tabiyim), yani kesinlikle ne yapın ne edin uygulamayı indirip üyelik oluşturun, çünkü 1 ay bu yapay zeka ile haşır neşir olmak için fena bir süre değil. Ne ekliyor peki ücret vermek deneyimimize, öncelikle konuşma sınırı kalkıyor ki bence en en en büyük özellik bu bana kalırsa, sohbet başına 30 mesaj hakkı az olmasa da, bazen bazı durumlarda aşma ihtiyacı duyabiliyorsunuz, ve evet Pro versiyonunda bu şans size veril...

 Doğruyu söylemeliyim ki, almadan önce çok tereddütteydim Honor Pad 8 beyciğimi. Çünkü bana kalırsa tablet devri en azından multimedya tüketimi açısından düşünürsek bitmeye yakındı, telefonlar 7" ekranlara dayandı sonuçta. Amma velakin, ilk yazımda anlattığım gibi artık tabletlerin hedef kitlesi birazcık kaymaya başladı, tek yönlü olmaktansa çok yönlü bir kullanıma hitaben pazarlanmaya başladılar. Bu çok yönlülüğün en sağlam örneklerinden biri de, benim de inceleyeceğim Honor Pad 8'in ta kendisidir. Tabletin tasarımıyla başlarsak, cidden harika bir tasarımı var. Tümüyle metal kasa olması, devasa ekranına nazaran hafifliği ve inceliği cidden başka bir boyutta. 12" ekranlı bu devasa tablet sadece 520 gramcık. Hadi klavyesiyle kullanayım derseniz klavyeli kılıfı da 440 gram, ve elinizde bu kurulumla 960 gramlık bir tablet oluyor, 1 kilodan halen altta. Tasarımıyla alakalı hiç eksi yanı yok, şuan bir iPad elde nasıl hissettiriyorsa, bu tablet de benzer bir hissiyat vaat ediyo...