Ana içeriğe atla

E Ben Baya Spider Man Oldum (Marvel's Spider-Man Oyunundan Sonraki Tepkim)

 Bu oyunla alakalı söylemek istediğim o kadar çok şey, dile getirmek istediğim o kadar çok konu var ki hangisinden başlasam diye düşündüğümde şuan afallıyorum. Bence işe geçmişimden başlamak en doğrusu olur gibi. 

Öncelikle benim en sevdiğim süper kahraman her zaman Spider Man olmuştur. Iron man tahtından eder gibi oluyordu ara sıra ama Spider Man gibisi yoktu benim için. Spider Man'i de tahmin edeceğiniz üzere Sam Reimi üçlemesi ile bu konuma getirmiştim kendimde. Özellikle genel kitlenin pek beğenmediği Spider Man 3 filminin bende yeri cidden ayrı. Ayda yılda bir film kiralama şansımın olduğu zamanlarda alıp bilgisayara kopyalamıştım, ve aylarca bilgisayardan sadece Spider Man 3 izlemiştim boş oldukça malum internet de çok yaygın değildi vs. Filmin artık her sahnesini ezberlemiştim neredeyse ama aldığım zevk nedense hiç gerilememişti. Hala arada açıp izlerim filmi ve tüylerim diken olur venom sahneleri vs geldiğinde. Ha bu arada en iyi venom portresi net bu filmdeydi her şeyini gömseniz venom'una laf ettirmem, güzelim venom şimdi komedi filmlerinde espri malzemesi olarak kullanılıyor yazık cidden.

Sonra o oyunu oynadım, evet SPİDER MAN 2 THE GAME oyunu. Ama pc versiyonunu malum ps2miz fln yoktu. Ben tabi bilmiyordum ps2 versiyonunun bambaşka olduğunu vs ama dert de etmiyordum o zamanlar açıkçası. Oyuna eğer eleştirel bakarsak her bakımdan aşırı sığ ve amaçsız bir oyundu, şehirde gezmek için SWİNG KUTULARI? ya da SWİNG İŞARETLERİ? gibi şeyleri kullanıyorduk yani öyle her yere ağ atamıyordunuz. Savaşlar desen aynı hareketleri tekrarlayıp durduğunuz hissiyatsız ve aşırı sıkıcı bir savaş sistemiydi vs vs. Ama çocuk Alp azılı bir Spider Man hayranı olarak bu oyuna BAYILMIŞTI. Öyle ki ilk kez bir oyunu bitirmeye motive olmuş hissediyordum kendimi o kadar. Mysterio görevinde saçımı başımı yolduğumu hatırlıyorum haftalarca geçememiştim fln. Walkthrough izlerseniz oyunun benim aptallığım olduğu bariz çıkıyor ortaya kasınca 2 saatte biten bir oyunmuş çünkü meğerse. Hatta son bossa 4 5 arkadaşla birlik olup girmiştik sıra sıra oynuyorduk fln. Ve ilk defa bir oyunu bitirmiştim, hiçbir oyunun yarısına dahi gelememiş ben için bu cidden garip bir histi, asıl ilginci yıllarca başka oyun bitirmeye hala yeltenmemiş olmam. Belli bir yaşa kadar tek bitirdiğim oyun bu boktan oyundu.

Evet yazı fazla uzadı geçmişimi fazla uzun anlattım ama bu geçmiş birazcık da şimdi anlatacağım insomniac spider man'ine karşı duyduğum hislere empati kurabilmeniz açısından gerekliydi bence.

Ve asıl önemli noktaya, OYUNA sonunda gelebiliyoruz;

Bir kere şu an için eğer bir yerlere ağ atıp estetik şekilde adam pataklama fikri hoşunuza gidiyorsa ve bunu yapacak bir oyun arayışındaysanız aradığınız oyun bu. Fakat derinlemesine gireceğiz ve ne kadar FANBOY gözlüklerim tam anlamıyla perde dışı olmasa da elimden geldiğince eksi taraflarına da bakacağız.

Hikayesi ile başlayalım. Spiderman'in başlangıcını görmüyoruz bir kere içiniz rahat olsun, yani gidip de örümcek ısırsın güçlerimizi keşfedelim kısımlarını çoktan geçmişiz. Uzun bir süredir örümcek adam olarak new york sokaklarını tavaf etmekteyiz yani. Kısaca spoiler vermeden anlatmam gerekirse ki pek kolay değil çünkü ana kötü düşman bile gizli oyunun son düzlüğüne kadar - tahmin etmesi zor değil gerçi de işte plot twist denemesi - ben o yüzden hikayeyi sinister six vs spiderman olarak özetlemek istiyorum. Bir yandan mary jane ile ilişkileri toparlama, may hala ile yardım kuruluşlarında koşturma, spiderman olmanın getirdiği sorumlulukların yanında Peter Parker olmanın da getirdiği sorumluluklar vb. Klasik bir ilerleyiş var yani kısacası fakat bu ilerleyiş şu zamana kadar gördüğüm en iyi hikaye işlenişlerinden birine sahip olduğundan sizi mutsuz etmiyor. Oyun size verdiği her şeyi olabilecek en iyi şekilde veriyor yani, bu da elinize ne geçeceğini bilseniz dahi zevk almanızı sağlıyor.

Oynanış kısmı bence bu oyunun en etli kısmı, çünkü yani size öyle bir çeşitlilik veriliyor ki anlatması kolay değil. Öncelikle aksiyon sisteminden bir girişimizi yapalım, aksiyon sistemi Batman Arkham serisinden fazlasıyla esinlenmiş, ama bana kalırsa ciddi manada üstün olduğu noktaları var. 8 adet silahınız bulunmakta, ve bunlar her aksiyona farklı bakış açısıyla yaklaşmanıza olanak sağlıyor. Bunlar sırasıyla;

Web shooter: Güçsüz, ama kendi kendine dolan sınırsız bir ağ tipi. Birden fazla atıldığında (4-5 adet arası) düşmanı etkisiz hale getiriyor.

İmpact Web: Bu ise güçlü bir ağ tipi denebilir, tek bir atışta düşmanı hem etkisiz hale getiriyor, hem de geriye itiyor. En kullanışlı aletlerin başında geliyor.

Spider Drone: Minik dronelar ile sürekli düşmana ağ atıp etkisiz hale getiren oto ağ atıcı, bu da kullanışlı.

Web Bomb: En güzellerinden birisi bu işte, attığınız noktada patlayıp belli bir alandaki düşmanların hepsini tekte etkisiz hale getiren bir ağ tipi. Kullanması hem fazlasıyla gt kurtarıcı, hem de eğlenceli bir ekipman.

Electric Web: Adı üzerinde elektrik vererek düşmanı etkisiz hale getiren ekipman, eğer diğer düşmanlar ile temas ederse elektrik yayılıyor bunu kullanarak fena olmayan kombolar çıkarılabilir.

Trip Mine: Bu daha çok gizlilik için, koyduğunuz noktadan bir lazer çıkararak lazere değen kişiyi kendisine çekip etkisiz hale getiren bir ekipman.

Concussive Blast: Bu da çok basit, karşınızdaki düşmanları ileriye iten bir ekipman.

Suspension Matrix: Favorilerimden biri bu, attığınız alandaki düşmanları havaya atıp donduran kullanması inanılmaz eğlenceli bir ekipman

Tüm bu saydığım ekipmanların en iyi tarafı, kullanmak zorunda olmamanız. Yani sadece electric web ile yenilen, ya da suspension matrix olmadan etkisiz hale getirilemeyen düşman gibi durumlar söz konusu değil, tamamen özgürsünüz isterseniz hiç kullanmayabilirsiniz bile. Tabii, kullanmanız taraftarıyım çünkü cidden doğru kullanılırsa inanılmaz eğlenceli hale getirebilirsiniz. Aksiyon sistemi bu ekipmanlar haricinde Arkham serisi ile dediğim gibi benzer, bir saldırı tuşu var, bir ağır saldırı tuşu var, bu ağır saldırı tuşu aynı zamanda sizi düşmana çeken bir tuş, ve de bir kaçınma tuşu var. Kullanması basit, ama etkili denebilir. Tek eksi tarafı, bazı düşmanların özellikle vuruş hissi harika değil, sanki doğru tepkiyi vermiyorlar gibi geliyor ama yine de fena değil.

Ha siz burada bitti sandınız, yok daha yeni başlıyoruz. Bunun üzerine oyunda farklı farklı kostümler, ve her kostüme özel bir özel yetenek var. Bu konuyu iyi ayarlamışlar ama, yeteneği kostümle beraber açtığınızda o yeteneği tüm kostümler ile kullanabiliyorsunuz, hani rpg oyunlarında sırf istatistiği yüksek diye bomboş kıyafet giyme durumu olabilir ya, bunu böylece aşmışlar şükürler olsun. Ve bu özel yeteneklerin sayısı çok fazla, her tarafa döne döne ağ atma skilli, tüm hasarlardan bir süre etkilenmeme skilli, 4 kol bacak eklenme skilli, koşarak herkese kafa atıp dağı taşı devirme skilli, güçlü yumruk skilli gibi gibi onlarca seçenek var böyle daha. Seç beğen al yapmışlar resmen, misler gibi.

Hala bitmedi, çünkü bir de eklentiler var.Suit Mods olarak geçen bu eklentiler, oyun tarzınıza göre bazı istatistiklere bonus kazandırıyor, ya da yeni özellikler kazandırıyor. mesela örneğin benim 2 favorim, canımın azaldığında oyunun bana 2. fırsat için yavaşlaması, ve birisine havada kombo yaptığımda elektrik yükleyip yere indiğimde düşmana göndermesi. Böyle yine 20'den fazla mod bulunmakta, isteğinize göre 3 tanesini yerleştirebilirsiniz.

Halen bitmedi evet, bir de klasik yetenek ağacı var, bu da varolan yeteneklerinizi geliştiren, ya da yeni özellikler ekleyen bir kısım. Her seviye atladığınızda 1 puan kazanıyorsunuz, ve bu yetenek ağacına kullanabiliyorsunuz.

Şimdii, sırasıyla gidecek olursak sırada oyunun belki de en iyi yaptığı şeye, açık dünyaya ve süzülmeye gelelim. Oyunda spider man olarak sokaklarda cirit atmak o kadar eğlenceli ki, resmen çocuklukta hayal ettiğim seviyede HARİKA YA. Oyunun parkur sistemi çok basit, normal R2 tuşu ile ağ atıyorsunuz, A tuşuna basarak kendinizi bir yere ağ atıp ileri çekebiliyorsunuz, ve R2+L2 aynı anda basarak bir noktaya konup oradan kendinizi fırlatabiliyorsunuz. Dahası da var, X tuşuna basılı tuttuğunuzda ve farklı kombinasyonlar ile akrobatik hareketler yaparak gezmeniz de mümkün, ve bunların hepsini birleştirince kaymak gibi bir açık dünya gezisi çıkıyor. Cidden, herhalde bir oyunda en fazla bu kadar eğlenceli olabilirdi bir noktadan diğerine seyehat etmek, hızlı seyehati kullanmadığım tek oyun spider man şimdiye kadar.

Gelelim oyunun genel sistemine, öncelikle açık dünya etkinlikleri fena değil, çok tekrar ediyorlar özellikle her bölgede 5 farklı düşman tipinin 5 farklı suçunu durdurma görevleri, ama mekanikler taş gibi olduğundan hiç dert etmiyorsunuz. Açık dünya etkinlikleri çeşitli, dediğim gibi suç görevleri, güvercin yakalama, fotoğraf çekme, challenge görevleri, üs ele geçirme görevleri (ki suç görevlerinde dövdüğünüz kişilerin 10 katını dövmekten ibaret), black cat oyuncaklarının fotoğraflarını çekme, research görevleri (çevre koruma yardım görevleri gibi düşünebilirsiniz, harry osborn ile beraber yapıyorsunuz sadece sesini duysanız da), normal hikayeli yan görevler gibi gibi atladığım varsa da temel olanlar bunlar. Ve bu saydıklarımın hepsini 10'dan fazla kez yapıyor olacaksınız, peki ucunda ne var da yapmak isteyesiniz. Tüm bu suit modlar, kostüm ve özel yetenekleri, ekipmanlar ve onların geliştirmelerini işte bu yan görevlerden alacağınız belirli özel tokenlar dahilinde açabiliyorsunuz, yanii çeşitlilik yaratmak istiyorsanız birazcık yan göreve eğilmeniz gerek. Amaa dediğim gibi o kadar güzel bir çeşitlilik var ki oyunda, hepsini deneyim etmek uğruna dahi sıkılmadan yapılacak tarzda görevler. Sadece challenge görevleri birazcık kazık, hala bitiremediklerim var çünkü görevi zaman veya bir sınır dahilinde bitirmenizi istiyor, tamamlasanız dahi eksik token veriyor. Hikayeli yan görevler bu arada tam bir hayal kırıklığı, mimik bile oynatamayan npc beyciklerimizden talimat alıyoruz, sonra yapıyoruz hepsinin işleyişi aynı. Ucunda genelde sadece deneyim puanı olduğundan, pek kendisini yapmaya itemiyor diğerlerine nazaran.

Kostüm çeşitliliği ise başka bir noktada, oyun resmen RP yapalım diye yapılmışcasına dolu dizgin bir kostüm çeşitliliği ile geliyor. Oyunun kendi kostümü, rock kostümü, 99 spider kostümü, tobey kostümü, garfield kostümü, holland kostümü (tüm holland kostümleri), çıplak kostüm, siyah metal bir kostüm gibi gibi daha niceleri var saymadığım. Her biri de çok detaylı ve güzeller, 40'a yakın kostüm, ve bunların yaklaşık 25'inde özel güç var, hem görünüş olarak, hem de güç olarak bu özellikler size ciddi artı kazandıracaktır. Sırf RP yapmak için bile oyuna girip 2 el atılabilir, öyle güzel gerçekten benim çok hoşuma gitti.

Ana görevler her zaman yıldızı parlayan kısımlar tabii ki bu oyunda, yani bir Witcher vari yan görevlerden ana görevden fazla zevk alma durumu anlattığım gibi yok. Ana görevler genelde uğraşılmış ve özel olduklarından ambiyans olarak sizi direkt etkiliyor, oyunun eğlencesinin doruk noktasına çıktığı kısım kesinlikle bu ana görevler. Tek sorun, bosslar hayal kırıklığı. Bosslarda bir can barı yok, saldırıları da genelde basit ve tekdüze, sizin tek yapmanız gereken saldırıdan kaç, boşluk gelince dal. Sadece bunu yaparak tüm bossları beyninizi kullanmadan geçebilirsiniz. Hem kolay, hem de uzun sürdükleri için fazlasıyla zevksizler, hele ki 2 boss birden yollandığında iş daha bile sıkıcılaşıyor. Bir diğer eksi ise, mary jane ve morales kısımları. Oyun sizin elinizden bir anda güçlü spider mani alarak, mary jane ve morales ile gizlilik görevleri yapmaya zorluyor. Tamam uzun sürmüyor, ama toplamda yine bu ikisiyle 2 saat geçiriyoruz, ve oyun belli ki böylesi bir gizliliğe uygun değil. Tam "ya artık baymaya mı başladı" diyorsunuz, bir müddet sonra elinize geri spider man geçince her şeyi unutuyorsunuz.  Bu sekanslar olmasa bence kimse bir şey kaybetmezdi, çünkü tempoyu deli gibi düşürmekten başka işe yaramıyorlar. Belki de ana karakterin değerini anlamamız için işkence çekmemizi istemişlerdir, o zaman bayaaa bir işe yarıyor TEBRİKLER INSOMNIAC :)

Oyunun grafikleri ve optimizasyonu cidden çok hoş, grafikler güzel ve renk paleti de sizi çocukluğunuzdaki o spider man atmosferine sokmaya yetiyor. New york cidden çok güzel tasarlanmış, ve aralarda birkaç sürpriz ile de karşılaşıyorsunuz. Optimizasyon kısmında, 1050 ti ekran kartlı ihtiyarım ile, 1080p medium ayarlarda 30 fps sabit çok rahat akıtabildim oyunu. Evet grafikleri biraz düşürürseniz 60'ı da görüyorsunuz, ama yerine göre dengesiz oluyor fps dalgalanması, o yüzden hem grafikler daha iyi gözüksün, hem de sabit fps olsun diye 30 fps medium ayarlar en dengelisi geldi bana. Muhtemelen sizin kartlarınız çok daha iyi olacaktır, siz rahatça 60 fps alırsınız performans konusunda pek sorunu yok. Son olarak oyunun müziklerine gelirsek, müzikleri cidden aşırı iyi. Sizi atmosfere sokan, heyecanı da, hüznü de içinize işleyen çok iyi hazırlanmış bir soundtrack var. Genel manada karakter seslendirmeleri de çok iyi, tüm karakterler hakkını vermiş.

Oyunu biraz fazla anlatmışım sanki, tam olarak FANBOY gözlüklerimi çıkaramasam da, şöyle bi aşağı çekebildim galiba. Oyun kısaca inanılmaz, gördüğüm en çeşitli ve eğlenceli aksiyon sistemlerinden birine, belki de gördüğüm en eğlenceli parkur sistemine, harika bir hikayeye, muazzam bir kostüm çeşitliliğine, ve ortalama bir açık dünyaya sahip. Yan görevler, ve ana görevdeki bazı kısımlar haricinde oyunda eksi olarak görecek bir şey bulamıyorum. Eğer spider man hayranıysanız yazıyı falan bırakın oyunu almanın yollarını arayın acilen düşünmenize bile gerek yok. Spider man ile içli dışlı olmasanız dahi, iyi yönleriyle şans verilebilecek, hem kendi başına ayakta durabilen, hem de nostaljiyi ve fanboyluğu dibine kadar sömüren son yılların en iyi süper kahraman oyunu bana kalırsa.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

E Bu Çok İyiymiş - Xbox 9.Nesil Oyun Kolu İncelemesi

Daha yeni sizlere bir yazı paylaştım, bu yazıda 2 adet imitasyon kol, ve hesaplı olmasına rağmen harika bir performansa sahip logitech oyun kollarını beraber her açıdan irdelemiştik. Şimdi, ben bu yazıyı yazdığımda f310 modeli 2 3 yıllık serüveninin sonuna gelmek zorunda kaldı, çünkü Lb tuşu bir düşürme sonucu çalışmaya devam etse de hissizleşti, yani basıp basmadığınızı anlamıyorsunuz ama bastırdığınızda bir şekil çalışıyor gibi düşünebilirsiniz. Ben de bunun sonrasında fellik fellik yeni oyun kollarını araştırmaya başladım. Önümde 2 seçenek vardı, ya ucuza yönelecektim ve geleceği pek düşünmeyecektim, ya da bir çılgınlık yapıp almışken tam alayım diyecektim. Yazının başlığından hangisini seçtiğim malum gibi 😅 Aldım kendisini, hemen ertesi gün kapıma geldi, ve evet taksitle aldım tekte ödeyecek maddi durumum yoktu maalesef :') Beklentim de, tamamiyle stabil her şeyi düzgün çalışan sorunsuz bir kol olmasıydı. Ve galiba da elde ettim, birkaç pürüz dışında en azından... Bu pürüzleri...

Yapay Zeka Kapışması V2 - Copilot vs Gemini vs ChatGPT

 Ben ilk defa bu kapışmayı yapalı 2,5 ay geçti, ve bu sırada düşündüğümden çok daha fazla gelişme gördük. Ben de dedim ki, madem geliştiler bir daha kapıştıralım geleceğin asistanlarını. Bu sefer biraz puanlama tarafına da gireceğiz, ve sonda kategorileşmiş ve toplu halde kimin daha iyi olduğuna her yönden karar vereceğiz. Eski yazım için  Geleceğin Asistanları, Fakat Hangisi En İyisi? (ChatGPT vs Microsoft Copilot vs Google Bard) (alphardal.blogspot.com)  linkine tıklayabilirsiniz. Ama önce şuradan başlayalım, 2,5 ayda ne değişti? Copilot'un tasarımı elden geçirildi, GPTs denilen özellik hem ChatGPT hem de Copilot'a geldi, Copilot'a eklentiler dahil oldu, ChatGPT ile sesli konuşma özelliği geldi, Bard direkt olarak kimlik değiştirdi, modeli güncellendi ve tasarımı yine değiştirildi, yeni adı Gemini olan Bard'ın mobil uygulaması çıktı vs vs. Evet, bunların hepsi son 2.5 ayda oldu, ciddi manada sert bir kapışma var ortada ve tüm modeller birbirlerine ayak uydurma çabasın...

50 mp giriş seviyesi kameralar neden 48 mp giriş seviye kameralardan daha kötü?

 Evet bu konu birazcık benim pazarlama argümanlarına saldırım gibi olacak, çünkü insanları pazarlama yöntemleri ile kandırmanın peşindeler belli ki. Ortada şöyle saçma bir kanı var, aynı fiyat etiketindeki iki telefona bakıyor mesela Mehmet diye biri, Mehmet telefonlardan pek anlamıyor ve sayılara bakarak karar vermek istiyor. Birinde 48, diğerinde 50 mp kamera görünce matematik bilgisiyle 50>48 diyerek 50 mp kameranın daha iyi olduğu kanısına varıyor. Amma velakin detaya indiğimizde durum pek öyle değil. Öncelikle Sony'nin orta üst segmentteki telefonlarda kullanılan 50 mp sensörü konumuzun dışında, o sensör bambaşka bir kitleye hitap ediyor. Biz giriş ve orta seviyedeki telefonların sensörlerini baz alacağız. En basit örnek ile redmi note 10 ve redmi note 11 farkına göz atalım. Note 10 sensör olarak Sony IMX 582 48 mp'lik sensörünü kullanırken, Note 11 sensör olarak Samsung JN1 50 mp'lik sensörünü kullanıyor. Şimdi Mehmet olduğumuzu varsayarsak, Note 10 eski model 1 yı...