Ana içeriğe atla

Efsane Mi, Kestane Mi? - Honor Pad 8 İle 1 Hafta Sonrası

 Doğruyu söylemeliyim ki, almadan önce çok tereddütteydim Honor Pad 8 beyciğimi. Çünkü bana kalırsa tablet devri en azından multimedya tüketimi açısından düşünürsek bitmeye yakındı, telefonlar 7" ekranlara dayandı sonuçta. Amma velakin, ilk yazımda anlattığım gibi artık tabletlerin hedef kitlesi birazcık kaymaya başladı, tek yönlü olmaktansa çok yönlü bir kullanıma hitaben pazarlanmaya başladılar. Bu çok yönlülüğün en sağlam örneklerinden biri de, benim de inceleyeceğim Honor Pad 8'in ta kendisidir.

Tabletin tasarımıyla başlarsak, cidden harika bir tasarımı var. Tümüyle metal kasa olması, devasa ekranına nazaran hafifliği ve inceliği cidden başka bir boyutta. 12" ekranlı bu devasa tablet sadece 520 gramcık. Hadi klavyesiyle kullanayım derseniz klavyeli kılıfı da 440 gram, ve elinizde bu kurulumla 960 gramlık bir tablet oluyor, 1 kilodan halen altta. Tasarımıyla alakalı hiç eksi yanı yok, şuan bir iPad elde nasıl hissettiriyorsa, bu tablet de benzer bir hissiyat vaat ediyor o denli iddialıyım.

Tabi bir tabletin alametifarikası nedir, ekranıdır. 12" boyutunda bence bir tablet için olması gereken maksimum boyutta bir ekran bulunmakta, ama ekran kasa oranı çok iyi olduğundan elinizde bir kalas gibi durmuyor o konuda içiniz rahat olsun. Fakat, nihayetinde bu tablet çok büyük, yani 2 elinize alıp elde tutarak bir şeyler izlemek, veya oyun oynamak gibi işlemler hiç konforlu değil. O tarz kullanımlar için daha küçük alternatiflere bence bir bakın, ya da en güzeli gidip bir mağazada nasıl durduğunu gözlemleyerek kendiniz karar verin. Benim şahsi kullanımımda kılıf ile birlikte her zaman stand şeklinde kullanım mevcuttu, elde çok nadir tutup kullandım bu yüzden bana bu ekran boyutu idealdi. Ekranla alakalı bir eksi, çözünürlük 2000*1200 ve evet iyi bir çözünürlük kağıt üstünde, fakat ekran devasa olduğundan piksel sıklığı muhtemelen elinizdeki telefonlara nazaran düşük gelecektir aklınızda olsun. Ama bu konuya da yapacak pek bir şey yok gibi, çünkü düşününçe çözünürlük yükselse işlemci darboğaza girecek üstelik fiyat deli gibi artacak, ekran küçülse bu sefer amacından sapacak. Bana kalırsa oran ideal, ama harika değil. Ekran oranı da 16:10, ki bu kare biçimindeki iPad'lere falan kıyasla çok daha iyi bir oran. Film dizi izlerken üst ve altta minimum boşluk kalıyor, bu da multimedya tüketimi için ideal bir durum kesinlikle. Renkler iyi, zaten IPS ve Honor/Huawei ekranları her zaman kaliteli olmuşlardır şüpheniz olmasın, fakat ekran 60 hz. Eğer ben yenileme hızı istiyorum illa diyorsanız, bu tablet size göre değil. Ben dert ettim mi, hiç etmedim çünkü benim kullanımımda ya yazı yazıyorum tabletle, ya da video izliyorum ki bu ikisinde de ister 60 olsun ister 240 hz hiçbir şey farketmiyor olacak.

Ve gelelim en tartışmalı bölüme, işlemci. Bu tableti alacak, almış kişilerdeki en büyük soru işareti snapdragon 680 beyciğim, bu işlemci giriş seviyesi diyebileceğimiz bir işlemci ki ismini duymuşsunuzdur sıklıkla. Maalesef şuan Redmi Note 13 gibi bir telefonda 12000 lira gibi komik bir fiyata bu işlemci veriliyor, üzücü. Neyse konu o değil, işlemci nasıl peki. Hiç sentetik testler, yok oyun testleri falan girmeyeceğim çünkü bu tableti alacak kişinin bence oyunla da işi olmamalı, performans ile de. Tablet yavaş değil, böyle ağırlık sezmiyorsunuz kullanırken, sizi müteessir etmiyor yani, fakat hızlı da değil, uygulama açılışları, uygulamaların içinde kullanırkenki akışkanlık, daha iyi bir cihaz kullandıysanız kendini hissettirecek biçimde yavaş. Ama size en azından belli bir akışkanlık sunuyor mu sunuyor, arayüz temiz ve hızlı akıcı çalışıyor, gereksiz kasılma ve donmalar olmuyor, sadece atik değil. Dediğim gibi, bir iPad performansı beklemek birazcık hakaret olur bu tabletten, ama düşündüğünüz kadar da yavaş değil bunu söylemeliyim. Oyunlarda performansı nasıl derseniz, minecraft PE yükledim denemek için, çalışıyor kasma donma da yok, DLS 24 yine iyi çalışıyor, ama grafik ayarını dibe çekerseniz, bu 2 oyun haricinde vampire survivors oynamayı denedim, o da yine haliyle iyi çalışıyor (tabi oyunu kırarsanız muhtemelen tablet de kendini kıracaktır o ayrı mevzu), yani işin kısası oyun oynar mısınız oynarsınız, ama oyun oynamaya heves edilecek gibi değil bana kalırsa bunu da söylemek gerek. Grafik kartı snapdragon 660 temelli olduğundan, sınırlar da hala o civarlarda, ve 660 sınırları da pek esnek değil gibi duruyor. Bu tabletin albenisi performans değil kesinlikle, ama o konuda düşündüğümden iyi gibi gözüküyor. 128 gb hafızalı ve 4 gb ram'li bir versiyon var bende, hafıza zaten rahat hiç sıkıntı çektirmeyecektir sizlere, ram bende biraz soru işaretiydi ama gördüğüm kadarıyla arayüz 4 gb ram'i düşündüğümden iyi yönetiyor. Arka planda gereksiz uygulama yenileme, darboğaz gibi bir sorun gözlemlemedim, ki bu harika. Xiaomi biraz ders alsın lütfen, 4 gb ram sadece instagram ile dolabiliyordu MIUI beyciğim saolsun, ama Honor ekibi optimizasyonu iyi kasmışlar belli oluyor.

Arayüz peki nasıl derseniz, bu noktaya ben de şaşkınım ama Honor Pad 8 arayüzü düşündüğümden çok çok daha iyi. Dediğim gibi, ram mevzusunu iyi yönetiyor zaten o tamam, ama kullanışlılık bakımından da hiç fena değil. Klasik ekranı 2'ye bölme, açılır pencere halinde kullanma var olmazsa olmaz, açılır pencereye erişmek de çok yaratıcı olmuş, eğer hareketler ile navigasyonu aktif ederseniz, yanlardan kaydırıp geri gitme hareketini beklettiğinizde uygulama paneli açılıyor. Dediğim gibi, çok yaratıcı ve kullanışlı olmuş. Tek sorun, sadece 2 uygulama yan yana çalıştırılıyor. 12" ekran olunca aslında 4 köşeye 4 uygulama sabitlemek güzel olabilirdi, ama konmamış. Belki güncellemelerle gelir diyeceğim, ama orayı ayrı konuşacağız.

Hoparlörleri bu tabletin şiir gibi, 4 adet hoparlör ızgarası göreceksiniz ve bunlar cidden büyükler, çünkü içlerinde 4 tiz 4 bas toplam 8 hoparlör yer almakta. Ve cidden, sizi sarıp sarmalaması olsun, bas ve tiz dengesi olsun, her şeyiyle muazzam olmuş. Bendeki tek eksi durum ses yüksekliği düşündüğüm kadar yüksek değil gibi, ama yine o da iyi. Dediğim gibi, bir yerden bulun deneyin kendiniz de kesinlikle duymalısınız bu sesi. 

Tasarım, ekran, performans, arayüz, hoparlör hepsini konuştuk. Sıra neye geldi, bunları ne kadar kullanabileceğimize. Bataryası 7250 mAh toplamda, ve düşününce 12" ekrana kıyasla pek yüksek bir sayı değilmiş gibi gelebilir, ama sizi temin ederim bataryası cidden muazzam bu cihazın. Aralıklı kullanımla salı'dan pazartesi gününe kadar şarj etmeden 30'un altına indirmeden kullanabildim. Yoğun kullanımla da hesaplarıma göre 8-10 saat rahat rahat gidecek bir pili var. Bu ne demek, bu anlattığım harika özellikleri kullanmak için fazla fazla vaktiniz olacak demek. Pili 22.5w'lık bir adaptörle 2 saat civarında şarj edebiliyorsunuz, bir tableti 2 saatte şarj etmek bence oldukça iyi bir ömür.

Şimdi, gel gelelim alametifarikalarından birisine daha, klavyeli kılıfı. Bu tabletin bence ideal kullanımı bir masada, veya kucağınızda klavyeli stand kılıfı ile kullanımı olmalı, ziya söylediğim gibi 12" kocaman ekranı 2 elle havada tutmak konfor açısından pek tercih edilesi değil. Kılıfın hissi güzel, sağlam duruyor ve tableti de koruyor. kılıfın klavyenin hemen arkasında bir girinti var, bu girinti mıknatıslı ve tablet oraya tutunarak açılı şekilde duruyor standlı kullanım buna dayalı. Klavyeye gelirsek, Türkçe Q klavye mevcut tüm harfleriyle. Klavyenin tuş hissiyatı yumuşak, ama hissiyatı fena değil. Muhtemelen düşündüğünüzden çok daha iyi, ziya bende de beklentim biraz hissiyatsız olmasıydı. Parmaklarınızı üzerinde tutabiliyorsunuz, basmak için bir ekstra kuvvete ihtiyacınız yok, yani bir tablet klavyesinden beklediğiniz ne varsa veriyor. Eksisi yok mu var, bence f tuşları yer almalıydı, bu tuşlar hem aynı zamanda Fn tuşu aracılığıyla tabletin belli fonksiyonlarını aynı bilgisayar gibi kontrol etmeliydi, ama herhalde tasarım gereği sığdırılamamış çünkü tablet için ayrılan alan belli, büyütülürse tabletin oturacağı kısım geriye gitmek zorunda kalır bu da tabletin kılıfla kullanım ergonomisine ters düşebilirdi. Kılıf bluetooth aracılığıyla bağlanıyor, yandaki anahtar aracılığıyla kapatıp açabiliyorsunuz yani sürekli bağlı kalmak zorunda değil. Klavyeyi ayırma gibi bir seçenek yok, keşke matepad 11.5 modelindeki gibi bu özellik olsaymış, ama olsun bu da kabul edilebilir. Kılıfın tabii ki kendi pili var, kılıf kutusunda yazdığına göre 127 saat gidiyormuş, hadi bunu ideal günlük yaşama uyarlayıp 100 saat dersek, ve günde 3-4 saat klavyeyle işimiz olacağını varsayarsak yine 1 ay rahat gidecek gibi duruyor yani kılıf pili ile uğraşmayacaksınız.

Gel gelelim bu tabletin en büyük eksisine, güncelleme veya güncellenememe. Tablet çıktığında Android 12 ile gelmiş, 1 2 yıl arası oldu ve hala 13 dahi gelmedi. Yani 14 çıktı kullanıyoruz, 15 duyulmaya başlandı bile ama bu tablet aktif resmi mecralarda satıştayken 12'de kalması kabul edilebilir değil. Yani tabletle alakalı her şey tamam ama bu eksi yani göz ardı edilebilecek bir eksi değil maalesef. Tableti alacaklar güncelleme ile alakalı sıfır beklentiyle alsınlar, çünkü görüldüğü kadarıyla yok güncelleme. Android 12 çok eski değil hala, ama sonuçta rakiplerine (mesela A9+) 14 geldiyse sen en azından bir 13 vermeliydin. Bilmiyorum ama üzücü yani bu durum, bunu göz önüne alarak karar verin kesinlikle.

Ve ekstra olarak kamera bir tablet için yeterli, zoom gibi toplantılarda iş görecektir. Mikrofonu daha test etmedim, fakat kötü olacağını düşünmüyorum çünkü vokal sesini ayırma gibi teknolojiler varmış içinde. Bluetooth bağlantısıyla ilgili bir sıkıntı gözlemlemedim stabil çalışıyor, hakeza wi-fi de aynı şekilde. Ama sorun biraz şurada patlıyor, şimdi bunu klavyeli bir bilgisayar alternatifi olarak düşünüyorsunuz muhtemelen ki bu iş için harika duruyor, fakat Android'in kendisi bu doğrultuda sizi biraz kısıtlıyor. Çoğu uygulama klavye ile entegre değil, oyunların çoğu klavyeyi desteklemiyor, mesela bu yazıyı yazdığım Blogger editör sayfasında ok tuşlarıyla imleci hareket ettiremiyorum, elle dokunmam gerekiyor. O yüzden, eğer işiniz gereği klavyeyle biraz kompleks senaryolara girişecekseniz, tüm Android tabletler için geçerli bu halen bilgisayar kadar uyumlu değiller. Bir artı olarak daha, kalem desteği yok gibi gözüküyor ama başka markaların kalemlerini denemek lazım, belki düzgün çalışan bir model vardır en azından not tutmaya yönelik olarak.

Sonuç olarak şimdi fiyat kısmına gelelim, bu kısım her şeyi belirleyecek etmek olacak çünkü göreceğiz ki rakipleri çetin, ama koşula bağlı olarak. Honor Pad 8 şuan 5500 küsür liralarda geziyor 128-4 gb versiyonu ile. Klavyeli kılıfı 1000 lira şuan, ve Hepsiburada beyciğimin kampanyası olarak 256-8 gb versiyon ve kılıfı 8500 liraya satılıyor. Yani kılıfı aradan çıkarırsak 2000 lira hafıza ve ram için isteniyor, ki bence çok çok fazla bir fark bunun için. 5500 liraya 128-4 versiyonunu almanın kimseye zararı olmayacaktır, hatta 2000 lira karda dahi düşünebilirsiniz kendinizi. Eğer kılıfı da isterseniz toplan 6500 liraya konuyu kapatıp çekilirsiniz. Rakipler kimler, Samsung A9+ var 4800 liralarda, kendisi 11" TFT ,- ki ekran konusunda honor daha önde duruyor, evet 90 hz olsa bile Samsung beyciğimde ekran kalitesi daha mühim - Snapdragon 695 var bu tablette, 680'e nazaran hatırı sayılır güçlü kendisi evet, hoparlörler de bir Honor kalitesinde değildir muhtemelen, ve en kötüsü dokunmatik ile alakalı bazı kronik sorunlar gördüm internet mecrasında. Bu yüzden alır mısınız bilmiyorum ama bu kronik sorunu bence biraz araştırmanızı öneririm. Eğer ki işlemci, güç ve oyun ana madde ise Samsung tartışmasız lider düşünmeden ona yönelinmeli, ama ekran olsun, hoparlör olsun, pil süreleri olsun Honor hem bunlarda önde, hem de klavyeli kılıfı var. Başka rakibi Honor X9, neredeyse bu tabletin her şeyi Pad 8 ile aynı, farklar 11.5" ekran ama 120 hz, 680 yerine 685 işlemci (süreyya hanım), hoparlörleri biraz daha bile iyi gibi duruyor, ve farklar bunlar geri kalan her şeyi aynı. Klavyeli kılıfı yok ama, tek eksi yönü bu gibi duruyor. Fiyatlar da benzer, eğer kılıfla işiniz yoksa X9 daha bile iyi duruyor teoride. Başka rakip var mı desem yok, çünkü işin doğrusu 5500 liraya size tablet satan marka kalmadı gibi bir şey. Var olanlar zaten bir manası yok boş ürünler, boş olmayan ürünler ise fiyat baremini baya bir yükseltti son zamanlarda. A9+ olsun, X9 olsun ciddi rakipler, ama Honor Pad 8 tam anlamıyla bir "bundle" yani paket halinde düşünülmeli kılıfı ile, gerçek albenisi bence orada çünkü. Son bir kıyaslama, rakibi değil de veliahtı olacak model olan Honor Pad 9 çıktı duymuşsunuzdur, işlemci 6 gen 1 olmuş iyi bir zıplama, ekran oranı biraz daha kareleşmiş ve ekran büyümüş, ama en olarak büyümüş sadece, yine kılıf ile bundle halinde satılıyor ama fiyat bu sefer 13000 olmuş. Kesin bir dille söylüyorum size alınmaz, 13000 çok fazla, o fiyata çıkınca iPad'ler, MatePad'ler, S9 FE'ler beliriyor, ki onlar ile kıyas şansınız pek yok sizin. Bence fiyatlandırma iyi değil, ama zamanla fiyat düşerse abisinin yerine oturmayı deneyebilir. Şimdilik Pad 8 hala daha mantıklı bir cihaz gibi duruyor.

Biz neyi seçelim sorusuna kısa bir cevap vereyim, klavye hayatınızda yer edinecekse Pad 8 bu fiyata tek tercih, multimedya içerikleri sizi tek ilgilendiren ise Pad 8 de olur, X9 da olur karar sizin, ama yok bana biraz daha performans gerek derseniz A9+ mantıksız değil, ama kronik dokunmatik sorunu biraz soru işareti. Pad 9'a çıkılmaz, çıkılacak para varsa diğer rakipler daha mantıklı. Kısaca bu şekilde, sağlıcakla kalın efenim...

En Popüler Yazılarım

50 mp giriş seviyesi kameralar neden 48 mp giriş seviye kameralardan daha kötü?

 Evet bu konu birazcık benim pazarlama argümanlarına saldırım gibi olacak, çünkü insanları pazarlama yöntemleri ile kandırmanın peşindeler belli ki. Ortada şöyle saçma bir kanı var, aynı fiyat etiketindeki iki telefona bakıyor mesela Mehmet diye biri, Mehmet telefonlardan pek anlamıyor ve sayılara bakarak karar vermek istiyor. Birinde 48, diğerinde 50 mp kamera görünce matematik bilgisiyle 50>48 diyerek 50 mp kameranın daha iyi olduğu kanısına varıyor. Amma velakin detaya indiğimizde durum pek öyle değil. Öncelikle Sony'nin orta üst segmentteki telefonlarda kullanılan 50 mp sensörü konumuzun dışında, o sensör bambaşka bir kitleye hitap ediyor. Biz giriş ve orta seviyedeki telefonların sensörlerini baz alacağız. En basit örnek ile redmi note 10 ve redmi note 11 farkına göz atalım. Note 10 sensör olarak Sony IMX 582 48 mp'lik sensörünü kullanırken, Note 11 sensör olarak Samsung JN1 50 mp'lik sensörünü kullanıyor. Şimdi Mehmet olduğumuzu varsayarsak, Note 10 eski model 1 yı...

Anker Bu İşi Çözmüş! - Q30 İncelemesi ve Q10i Karşılaştırması

Aylar hatta yıllar boyu arayış içinde olduğum kulaklık serüveninde, kimi iyi kimi kötü kulaklıkları deneyim ettim ve şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, arayışım sona erdi. Mükemmele en yakın kulaklığı galiba buldum bu sefer. Anker markasıyla tanışıklığım aslında kulaklık ile olmadı, bluetooth hoparlör ile oldu. Jbl go 2 modelinin 200 250 civarına satıldığı dönemlerde anker'in ona rakip bir bluetooth hoparlörü 120 liraydı. Ben de beklentiye girmeden yorumların da inanılmaz pozitif olmasıyla aldım ve sonuç, JBL HALT ETMİŞ! Sırf popülarite ve marka bilinirliği kullanılarak artık pek ekonomik olmayan jbl modelleri, üzerine artık ciddi bir rakibe sahipti anlaşılan. Bu hoparlör galiba o paraya alabileceğim en iyi hoparlördü çünkü, daha iyisi o dönemde yoktu imkansızdı olamazdı zaten hele ki o fiyata. Ses yüksekliği, bas performansı, boyutu gibi konularda her şekilde mükemmele yakın bir üründü. 3W hoparlörler arasında bence JBL ile zirve noktada gösterilmesi gerekti hatta. Fakat z...

Yapay Zeka Kapışması V2 - Copilot vs Gemini vs ChatGPT

 Ben ilk defa bu kapışmayı yapalı 2,5 ay geçti, ve bu sırada düşündüğümden çok daha fazla gelişme gördük. Ben de dedim ki, madem geliştiler bir daha kapıştıralım geleceğin asistanlarını. Bu sefer biraz puanlama tarafına da gireceğiz, ve sonda kategorileşmiş ve toplu halde kimin daha iyi olduğuna her yönden karar vereceğiz. Eski yazım için  Geleceğin Asistanları, Fakat Hangisi En İyisi? (ChatGPT vs Microsoft Copilot vs Google Bard) (alphardal.blogspot.com)  linkine tıklayabilirsiniz. Ama önce şuradan başlayalım, 2,5 ayda ne değişti? Copilot'un tasarımı elden geçirildi, GPTs denilen özellik hem ChatGPT hem de Copilot'a geldi, Copilot'a eklentiler dahil oldu, ChatGPT ile sesli konuşma özelliği geldi, Bard direkt olarak kimlik değiştirdi, modeli güncellendi ve tasarımı yine değiştirildi, yeni adı Gemini olan Bard'ın mobil uygulaması çıktı vs vs. Evet, bunların hepsi son 2.5 ayda oldu, ciddi manada sert bir kapışma var ortada ve tüm modeller birbirlerine ayak uydurma çabasın...

VIP Yapay Zekalar - Ücretli Yapay Zekalar Arasındaki Mücadele V3 (ChatGPT - Copilot - Gemini)

Bunu yapay zeka karşılaştırması V3 olarak da alabiliriz, ama bu seferki konuklarımız ücretli modeller. Hangisine para verilmeli, neler kazandırır para vermek, veya vermeden de hayata devam edilebilir mi? Tüm bu sorulara bu yazı sonrası cevap bulacağız hep birlikte. Bu seferki yazıda yine yapay zekaları ayrı ayrı değerlendirmeye çalışacağım, ve sonda da yine genel bir değerlendirmemiz olacak. (Başlamadan önce ek bilgi olarak düşeyim, maalesef Copilot Pro versiyonu elimde yok, ama ücretli de ücretsiz de aynı model kullanıldığından, sadece hız farkettiğinden çok etkiler bir durum olmayacak karşılaştırma için) Öncelikle eski kraldan başlayalım; Copilot Pro Dediğim gibi Pro versiyonu elimde yok, ama arayüzü olsun, kullanılan GPT 4 turbo modeli olsun durum pek farketmiyor zaten o yüzden karşılaştırmaya katabilirim diye düşünüyorum. Arayüzü hemen sizlere göstereyim; Bilindik arayüz halen devam etmekte, yukarıda dönen örnek promptlar ve görselleştiren resimler, altında 3 stil seçimi, onun da a...

Akıllı Saat Budur İşte - Samsung Galaxy Watch 4 Classic Uzun Kullanım Deneyimleri

 Yaklaşık 4 ay önce aldığım bu saat, benim şu ana kadar vazgeçilmez bir parçam olmayı daha şimdiden başarmış vaziyette, ki bunu yapması pek sürpriz sayılmamalı. Gerek donanımı, gerek yazılımı ile halen yeni versiyonlarına kıyasla fiyat performans krallığına kaldığı yerden devam eden bir saatten bahsediyoruz. Bu saat öncesinde gerek akıllı bileklikler, gerek akıllı saatler olsun başka ürünleri deneyim ettim, ve son ulaştığım noktada şimdilik oldukça mutlu hissetmekteyim... İnceleme gibi yapmak istemiyorum bu yazıyı, teknik özelliklerini irdeleyen onlarca yazı, video içeriği bulmanız zaten mümkün. Burada normal günlük bir kullanıcı gözünden neler gözlemlediğimi sizlere aktarmak istiyorum aslında... Buna da tasarımıyla başlarsak, tasarımı cidden çok şık. Ben gümüş rengini aldım ve kolda cidden bir aksesuar niteliği taşıdığı bariz şekilde ortada, paslanmaz çelik yüzeyi, parlak dönen çerçevesi, kaliteli ekranı ve bütünlüğü sağlayan tasarımıyla kolda çok hoş durduğunu söylemeliyim. Sadec...

E Bu Çok İyiymiş - Xbox 9.Nesil Oyun Kolu İncelemesi

Daha yeni sizlere bir yazı paylaştım, bu yazıda 2 adet imitasyon kol, ve hesaplı olmasına rağmen harika bir performansa sahip logitech oyun kollarını beraber her açıdan irdelemiştik. Şimdi, ben bu yazıyı yazdığımda f310 modeli 2 3 yıllık serüveninin sonuna gelmek zorunda kaldı, çünkü Lb tuşu bir düşürme sonucu çalışmaya devam etse de hissizleşti, yani basıp basmadığınızı anlamıyorsunuz ama bastırdığınızda bir şekil çalışıyor gibi düşünebilirsiniz. Ben de bunun sonrasında fellik fellik yeni oyun kollarını araştırmaya başladım. Önümde 2 seçenek vardı, ya ucuza yönelecektim ve geleceği pek düşünmeyecektim, ya da bir çılgınlık yapıp almışken tam alayım diyecektim. Yazının başlığından hangisini seçtiğim malum gibi 😅 Aldım kendisini, hemen ertesi gün kapıma geldi, ve evet taksitle aldım tekte ödeyecek maddi durumum yoktu maalesef :') Beklentim de, tamamiyle stabil her şeyi düzgün çalışan sorunsuz bir kol olmasıydı. Ve galiba da elde ettim, birkaç pürüz dışında en azından... Bu pürüzleri...

Devil May Cry Övüyorum! Evet Baya Baya Övüyorum.

Geçenlerde oturuyorum, kafama bir şey dank etti, ben bayadır devil may cry övmüyordum! Dedim böyle olmaz dengelemeliyim, bu yüzden bu blog gönderisini yazmaya karar verdim. Belki bu şekilde biraz rahatlarım ümidiyle. Bu seriyle alakalı o kadar çok anlatacak şeyim var ki, neyi anlatsam nereden başlasam inanın bilmiyorum. O yüzden ben en iyisi geçmişimden başlayayım. Nesin Ya Sen? Öncelikle seriyle alakalı hiçbir bilgim yok iken bir gün (Aşağı yukarı 2019-2020 civarları olması gerek) Dost Kayaoğlu beyciğim aracılığıyla oyuna denk gelmiştim, o güne kadar bırakın Hack and Slash nedir bilmek, aksiyon türüne öyle bağlılığım dahi yoktu. Fakat görünüşte "Hmm aslında hoş gibi" diyip Devil May Cry 4'e atladım. Girdiğimde, tek hatırladığım şey karakter havadayken ateş edince havada asılı kalmasıydı, çok garip dedim ve herhalde benlik değil diyerek kenara çektim. Sonrasında ilerleyen aylarda bir daha deneme aşkı doğdu içime, neden bilmiyorum oyun kendine çekiyordu beni sanki.  Birkaç...

Google Kamera ve Stok Kamera Uygulaması Farkı! (Dikkat Ciddi Farklar İçermektedir)

 Merhabalar efenim, bugün konuşmak istediğim konu google camera uygulamasının beni nasıl şaşırttığı konusu. Ben 1 yıldır Xiaomi Redmi Note 10 5G telefonunu kullanmaktayım, arka kamera sensörü olarak 48 mp f/1.79 1/2" sensörlü bir kamera var, ön kamerası da 8 mp f/2.0 şeklinde. Son 1 2 ay öncesine kadar kendi stok kamera uygulamasını kullanarak hayatıma devam etmiştim, ve birkaç saçmalığı saymazsak oldukça da memnun sayılırdım. Fakat bir gün kafama google kamera kurmak geldi ve o günden sonra nasıl büyük bir hata yaptığımı farkettim, aradaki fark dağlar kadardı! Ne gibi farklar olduğunu örnekler ile sizlere aktaracağım, özellikle birden fazla fotoğraf ve birden fazla durum örneği kullanmaya çalıştım ki, bu durumun şans veya rastlantı olmadığını sizlere gösterebileyim. Gece, gündüz, selfie, manzara, portre vb birden fazla örnek yer alacak. Fotoğraflar ile ilgili son bir bilgi vereyim, altında filigran olan ve telefonun isminin yazdığı fotoğraflar stok uygulamanın fotoğrafları, bir ş...

Kulaklık Seçimi Nasıl Yapılmalı?

 Özellikle ortamdan izole olmak, kendinle baş başa kalmanın her geçen gün daha da zorlaştığı günümüz dünyasında artık bunu yapmak için kulaklıklar eskisine nazaran daha kritik bir noktaya evrildi. Biraz gürültüden kaçayım, müziğin ritmine kendimi kaptırayım dediğinizde kulaklık ciddi manada önemli bir kıstas haline geliyor. Çok seçenek var bu türde, bu yüzden neyi neden seçmeli insanlar şaşırabiliyor, ya da şaşırmıyor umursamadan ucuzunu alıp geçedebiliyor. Bu yazının kulaklıklar ile alakalı kapsamlı bir rehber olmasını umuyorum ve başlıyorum. Şimdi öncelikle 2 seçeneğiniz var, ya kulak üstü, ya da kulak içi. Kulak üstü kulaklıklar genel manada büyüklükleri, taşınabilirliği ile çok günlük yaşam dostu gibi durmasa da, özellikle pasif izolasyonu, sahne genişliği ve sürücü boyutlarıyla sizi konser alanındaymış hissiyatına sokabilecek yegane türdeki kulaklıklardır. Kulak içi kulaklıklar genelde pratikliğiyle ve taşınabilirliğiyle ön plandadır. Başka iki seçenek de kablolu kablosuz ayrı...

Ya Bir Oyun İnsanı Ne Kadar Kendine Bağımlı Yapabilir Ki? (Vampire Survivors İncelemesi)

 Bugün konuşacağım konu lanet Vampire Survivors (Yazının kalanında VS diye hitap edeceğim kendisine) ve neden lanet olduğunu ise yazının sonunda pekala anlayacaksınız. Çünkü bu oyun hayat emici bir oyun ciddiyim, nedenleriyle anlatayım. Önce oyunun temelinde ne olduğuyla girişelim, bu oyun çok basit bir rogue like hayatta kalma oyunu, oyun size verdiği karakter ekipman ve özelliklerle kendinizi geliştire geliştire birden fazla haritada belli düşman dalgalarına karşı kalıp hayatta kalmanızı amaçlayan çok basit bir oyun aslında bakarsanız. Oyunda tek bir mekanik var, yürümek. Sizin yapabildiğiniz tek şey yürümek oyun gerisini kendi otomatik yapıyor. Bu basitlik kafa dağıtmalık bir oyun olarak ele alırsak güzel bir avantaj. Pekii oyunu ilk aldığınızda ne hissediyorsunuz sizlere bir bir anlatayım. Öncelikle oyuna girdiğinizde tek bir karakter gözüküyor, bir harita var ve öylece giriyorsunuz. Bu Mad forest denilen harita oyunun başlangıcı için çok zor bir harita bundan ötürü genelde 10-...