Ana içeriğe atla

Geleceğin Asistanları, Fakat Hangisi En İyisi? (ChatGPT vs Microsoft Copilot vs Google Bard)

 Sizi bilmiyorum fakat yapay zeka bence son zamanların en heyecan verici gelişimlerinden biri. Yıllardır bize gösterilen cortana, siri, google asistan gibi birçok asistana kıyasla GERÇEK bir asistan olmaya daha çok adaylar. Özellikle her konuda bilgilerinin olması, ve bu bilgileri istediğiniz her biçimde size sunmasını sağlayabildiğiniz, interaktiflik bakımından üst düzey yardımcılar. İlk başta ChatGPT ile bu furya başlamış olsa da, zamanla Copilot (Eski adıyla Bing Chat), Bard gibi başka yapay zekalar da karşımıza çıktı, fakat hangisi en iyisi? Hangisi, ne durumlarda daha çok işe yarar durumdalar. İşte bunu konuşacağız bugün sizlerle.

Kriterlerimiz, Arayüz, Altyapı, Yaratıcılık, Bilgi Sağlama, Ekstralar olarak ilerleyecek ve bu noktalar üzerinden karşılaştıracağız.

Arayüzlerine baktığımızda, hepsi olabildiğince sade ve odaklı bir arayüze sahip, ve ne yapacağınızı bilmiyorsanız size örnekler sunarak yol da göstererek alışma sürecinizi hızlandırabiliyorlar. Burada en büyük fark Copilot'ta, 3 adet stil seçimi şansı veriyor sizlere. Bunlar Yaratıcı, Dengeli ve Duyarlı. Yaratıcı, uzun ve biraz doğaçlama cevaplar verirken, Duyarlı biraz daha kısa ve öz cevaplar veriyor. Dengeli ise bunların tam ortası olarak adlandırılsa da, başka bir konu var bununla alakalı onu Altyapı kısmında detaylı bahsedeceğim sizlere. Diğerlerinin arayüzü de yine aynı şekilde basit ve size ilk adım konusunda yardımcı oluyorlar, Copilot'ta yine ekstra olarak sizlere sohbet boyunca her cevap sonrası sohbetin devamına dair yeni soru önerileri de yapıyor, ve oldukça isabetli öneriler olduğunu söylemeliyim.

Altyapılarına geldiğimizde, ChatGPT'nin ücretsiz versiyonunu baz alırsak GPT 3,5 versiyonundan güç alıyor, bu da sadece 2021 yılına kadar veri çekebildiği anlamına geliyor. Güncel bir soru sorma isteğindeyseniz pek doğru seçenek değil kendisi, onun için aylık 20 dolar ücret ile plus aboneliği sizden talep etmekte. Copilot ise bunun aksine direkt olarak GPT 4 versiyonunu kullanmakta, ve herhangi bir ücret de sizden asla talep etmemekte. Fakat burda dikkat etmeniz gereken kısım, Dengeli modunda GPT 4 devre dışı kalıyor, diğer modlarda GPT 4 kullanılabiliyor. Dengeli mod daha çok internet üzerinden bilgi çekme ve hızlı cevap almak gibi istekler doğrultusunda kullanışlı denilebilir. Copilot yine ekstra olarak gömülü şekilde DALL-E 3 modelini de barındırmakta, kendisine çizmesini istediğiniz her şeyi sohbet içerisinde çizip sizlere sunabiliyor. Google Bard ise Palm 2 modelinden güç almakta. Bu model pek başarılı diyemem, halen GPT 3.5 dahi daha tutarlı cevaplar veriyor bana kalırsa, ve google çok fazla cevaplarda hata çıkartıyor, buna daha sonra tekrar değineceğim. Arayüz kısmında kazanan belirlememiştim, çünkü hepsi yapması gerekeni fazlasıyla arayüz bakımından yapıyordu, fakat burda net kazananımız Copilot, sonra ChatGPT ve en son Bard olarak denilebilir.

Yaratıcılık bakımından baktığımızda, modellerinin farklı olması dolayısıyla yine fazlasıyla fark olan bir kısım burası. Şiir, müzik, hikaye gibi şeyleri istediğinizde hepsi iyi kötü bir ürün çıkartıyor karşınıza, bazen biri iyi biri kötü olabiliyor ama toplamda Copilot Yaratıcı modda kullanırsanız bir nebze daha başarılı, ama fark çok üstün değil bu sefer. Üstün saymamdaki sebep biraz daha işin DALL-E entegrasyonu sebebiyle, ciddi bir üstünlük bana kalırsa çünkü bu. Ama bütün yapay zekalar ile denemeler yaparak yaratıcılık konusunda bir noktaya kadar verim alabilirsiniz, bu amaç için hepsi uygunlar.

Bilgi sağlama konusu biraz karmaşık, çünkü tüm modellerde yalan bilgi uydurmak sıklıkla meydana gelebiliyor. Özellike bunu en çok yapan Bard, bu yüzden bu modellerin verdiği bilgilere tam manasıyla güvenmemek en doğrusu olacaktır. Birbirleri arasında kıyaslarsak, hepsi de yanlış cevaplar verebilse de, en azından güncel veriye erişmesiyle Copilot ve Bard bir adım önde, Copilot biraz daha tutarlı sonuç veriyor ve daha güvenilir bence fakat siz yine de ikisine de temkinli bakın bana kalırsa. ChatGPT ise 2021 verisine dayanmasıyla güncel bilginin yokluğunu fazlasıyla hissedeceğiniz bir yapay zeka, fakat yine de kendi etrafında tutarlı cevap veriyorlar. Burada sıralamamız Copilot, Bard ve ChatGPT şeklinde diyebiliriz bence.

Ekstralar bakımından bakarsak, ChatGPT oldukça sade bir yapay zeka. Ne görsel girdi alabiliyor, ne de görsel gösterebiliyor. Tamamen metin bazlı bir yapay zeka, ama bunu da saf halinin katkısıyla oldukça iyi yapıyor. Aradığınız sadece yazı tabanlı sonuçsa ve ekstralarla uğraşmak istemiyorsanız burada hala oldukça iyi ChatGPT. Sesle girdiyi de alıyor, mobil uygulamaya da sahip ve mobil uygulamada tamamen sesli konuşabiliyorsunuz. Fakat Copilot, seçenekleri ile resmen size derya sunuyor önünüze. Görsel girdi de alıyor, görsel cevap da verebiliyor. Sizin için resim çizebiliyor, Eklentiler ile farklı amaçlarda kullanılabiliyor, Edge ve Windows entegrasyonu ile uyumlu çalışabiliyor, ses ile girdi alıp sesli cevap verebiliyor, 3 farklı modu ile isteğinize göre cevap üretebiliyor. Mobil uygulaması da var, ve bu söylediklerimin hepsini yine mobilden yapmaya da olanak sağlıyor. Ve bunları da oldukça iyi şekilde yapıyor bence, bu noktada kullanması en keyifli yapay zeka net şekilde Copilot. Bard da yine zamanla oldukça iyi gelişti, görsel girdi alabiliyor, görsel cevap verebiliyor, ses ile girdi alıp yine sesli cevap sunabiliyor. Başka bir ekstrası şimdilik yok, ve gerek de yok yaptığını daha iyi yapsa yine şu anki hali oldukça başarılı. Tek eksisi, mobil uygulamasının olmayışı, tarayıcı üzerinden girmek pek pratik sayılmıyor.

Sonuca gelirsek, her konuda Copilot şuan bir adım önde gibi gözükmekte, ChatGPT sadeliği ve başarısıyla hala iyi bir tercih olmakta, Bard ise gelişmesi gerektiği apaçık ortada olsa da gelecek için iyi şeyler vaadetmekte. Eğer ki komple olarak bir yapay zeka arayışındaysanız, her anlamda şimdilik Copilot bir adım önde gibi, sadece metin tabanlı bir deneyim ve saf bir deneyim arayışındaysanız ChatGPT halen en iyisi, Bard ise şuan bir tercih sebebi olabilecek gibi duramasa da alternatif olarak değerlendirilmeli bence.

En Popüler Yazılarım

50 mp giriş seviyesi kameralar neden 48 mp giriş seviye kameralardan daha kötü?

 Evet bu konu birazcık benim pazarlama argümanlarına saldırım gibi olacak, çünkü insanları pazarlama yöntemleri ile kandırmanın peşindeler belli ki. Ortada şöyle saçma bir kanı var, aynı fiyat etiketindeki iki telefona bakıyor mesela Mehmet diye biri, Mehmet telefonlardan pek anlamıyor ve sayılara bakarak karar vermek istiyor. Birinde 48, diğerinde 50 mp kamera görünce matematik bilgisiyle 50>48 diyerek 50 mp kameranın daha iyi olduğu kanısına varıyor. Amma velakin detaya indiğimizde durum pek öyle değil. Öncelikle Sony'nin orta üst segmentteki telefonlarda kullanılan 50 mp sensörü konumuzun dışında, o sensör bambaşka bir kitleye hitap ediyor. Biz giriş ve orta seviyedeki telefonların sensörlerini baz alacağız. En basit örnek ile redmi note 10 ve redmi note 11 farkına göz atalım. Note 10 sensör olarak Sony IMX 582 48 mp'lik sensörünü kullanırken, Note 11 sensör olarak Samsung JN1 50 mp'lik sensörünü kullanıyor. Şimdi Mehmet olduğumuzu varsayarsak, Note 10 eski model 1 yı...

Anker Bu İşi Çözmüş! - Q30 İncelemesi ve Q10i Karşılaştırması

Aylar hatta yıllar boyu arayış içinde olduğum kulaklık serüveninde, kimi iyi kimi kötü kulaklıkları deneyim ettim ve şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, arayışım sona erdi. Mükemmele en yakın kulaklığı galiba buldum bu sefer. Anker markasıyla tanışıklığım aslında kulaklık ile olmadı, bluetooth hoparlör ile oldu. Jbl go 2 modelinin 200 250 civarına satıldığı dönemlerde anker'in ona rakip bir bluetooth hoparlörü 120 liraydı. Ben de beklentiye girmeden yorumların da inanılmaz pozitif olmasıyla aldım ve sonuç, JBL HALT ETMİŞ! Sırf popülarite ve marka bilinirliği kullanılarak artık pek ekonomik olmayan jbl modelleri, üzerine artık ciddi bir rakibe sahipti anlaşılan. Bu hoparlör galiba o paraya alabileceğim en iyi hoparlördü çünkü, daha iyisi o dönemde yoktu imkansızdı olamazdı zaten hele ki o fiyata. Ses yüksekliği, bas performansı, boyutu gibi konularda her şekilde mükemmele yakın bir üründü. 3W hoparlörler arasında bence JBL ile zirve noktada gösterilmesi gerekti hatta. Fakat z...

Yapay Zeka Kapışması V2 - Copilot vs Gemini vs ChatGPT

 Ben ilk defa bu kapışmayı yapalı 2,5 ay geçti, ve bu sırada düşündüğümden çok daha fazla gelişme gördük. Ben de dedim ki, madem geliştiler bir daha kapıştıralım geleceğin asistanlarını. Bu sefer biraz puanlama tarafına da gireceğiz, ve sonda kategorileşmiş ve toplu halde kimin daha iyi olduğuna her yönden karar vereceğiz. Eski yazım için  Geleceğin Asistanları, Fakat Hangisi En İyisi? (ChatGPT vs Microsoft Copilot vs Google Bard) (alphardal.blogspot.com)  linkine tıklayabilirsiniz. Ama önce şuradan başlayalım, 2,5 ayda ne değişti? Copilot'un tasarımı elden geçirildi, GPTs denilen özellik hem ChatGPT hem de Copilot'a geldi, Copilot'a eklentiler dahil oldu, ChatGPT ile sesli konuşma özelliği geldi, Bard direkt olarak kimlik değiştirdi, modeli güncellendi ve tasarımı yine değiştirildi, yeni adı Gemini olan Bard'ın mobil uygulaması çıktı vs vs. Evet, bunların hepsi son 2.5 ayda oldu, ciddi manada sert bir kapışma var ortada ve tüm modeller birbirlerine ayak uydurma çabasın...

VIP Yapay Zekalar - Ücretli Yapay Zekalar Arasındaki Mücadele V3 (ChatGPT - Copilot - Gemini)

Bunu yapay zeka karşılaştırması V3 olarak da alabiliriz, ama bu seferki konuklarımız ücretli modeller. Hangisine para verilmeli, neler kazandırır para vermek, veya vermeden de hayata devam edilebilir mi? Tüm bu sorulara bu yazı sonrası cevap bulacağız hep birlikte. Bu seferki yazıda yine yapay zekaları ayrı ayrı değerlendirmeye çalışacağım, ve sonda da yine genel bir değerlendirmemiz olacak. (Başlamadan önce ek bilgi olarak düşeyim, maalesef Copilot Pro versiyonu elimde yok, ama ücretli de ücretsiz de aynı model kullanıldığından, sadece hız farkettiğinden çok etkiler bir durum olmayacak karşılaştırma için) Öncelikle eski kraldan başlayalım; Copilot Pro Dediğim gibi Pro versiyonu elimde yok, ama arayüzü olsun, kullanılan GPT 4 turbo modeli olsun durum pek farketmiyor zaten o yüzden karşılaştırmaya katabilirim diye düşünüyorum. Arayüzü hemen sizlere göstereyim; Bilindik arayüz halen devam etmekte, yukarıda dönen örnek promptlar ve görselleştiren resimler, altında 3 stil seçimi, onun da a...

Akıllı Saat Budur İşte - Samsung Galaxy Watch 4 Classic Uzun Kullanım Deneyimleri

 Yaklaşık 4 ay önce aldığım bu saat, benim şu ana kadar vazgeçilmez bir parçam olmayı daha şimdiden başarmış vaziyette, ki bunu yapması pek sürpriz sayılmamalı. Gerek donanımı, gerek yazılımı ile halen yeni versiyonlarına kıyasla fiyat performans krallığına kaldığı yerden devam eden bir saatten bahsediyoruz. Bu saat öncesinde gerek akıllı bileklikler, gerek akıllı saatler olsun başka ürünleri deneyim ettim, ve son ulaştığım noktada şimdilik oldukça mutlu hissetmekteyim... İnceleme gibi yapmak istemiyorum bu yazıyı, teknik özelliklerini irdeleyen onlarca yazı, video içeriği bulmanız zaten mümkün. Burada normal günlük bir kullanıcı gözünden neler gözlemlediğimi sizlere aktarmak istiyorum aslında... Buna da tasarımıyla başlarsak, tasarımı cidden çok şık. Ben gümüş rengini aldım ve kolda cidden bir aksesuar niteliği taşıdığı bariz şekilde ortada, paslanmaz çelik yüzeyi, parlak dönen çerçevesi, kaliteli ekranı ve bütünlüğü sağlayan tasarımıyla kolda çok hoş durduğunu söylemeliyim. Sadec...

E Bu Çok İyiymiş - Xbox 9.Nesil Oyun Kolu İncelemesi

Daha yeni sizlere bir yazı paylaştım, bu yazıda 2 adet imitasyon kol, ve hesaplı olmasına rağmen harika bir performansa sahip logitech oyun kollarını beraber her açıdan irdelemiştik. Şimdi, ben bu yazıyı yazdığımda f310 modeli 2 3 yıllık serüveninin sonuna gelmek zorunda kaldı, çünkü Lb tuşu bir düşürme sonucu çalışmaya devam etse de hissizleşti, yani basıp basmadığınızı anlamıyorsunuz ama bastırdığınızda bir şekil çalışıyor gibi düşünebilirsiniz. Ben de bunun sonrasında fellik fellik yeni oyun kollarını araştırmaya başladım. Önümde 2 seçenek vardı, ya ucuza yönelecektim ve geleceği pek düşünmeyecektim, ya da bir çılgınlık yapıp almışken tam alayım diyecektim. Yazının başlığından hangisini seçtiğim malum gibi 😅 Aldım kendisini, hemen ertesi gün kapıma geldi, ve evet taksitle aldım tekte ödeyecek maddi durumum yoktu maalesef :') Beklentim de, tamamiyle stabil her şeyi düzgün çalışan sorunsuz bir kol olmasıydı. Ve galiba da elde ettim, birkaç pürüz dışında en azından... Bu pürüzleri...

Devil May Cry Övüyorum! Evet Baya Baya Övüyorum.

Geçenlerde oturuyorum, kafama bir şey dank etti, ben bayadır devil may cry övmüyordum! Dedim böyle olmaz dengelemeliyim, bu yüzden bu blog gönderisini yazmaya karar verdim. Belki bu şekilde biraz rahatlarım ümidiyle. Bu seriyle alakalı o kadar çok anlatacak şeyim var ki, neyi anlatsam nereden başlasam inanın bilmiyorum. O yüzden ben en iyisi geçmişimden başlayayım. Nesin Ya Sen? Öncelikle seriyle alakalı hiçbir bilgim yok iken bir gün (Aşağı yukarı 2019-2020 civarları olması gerek) Dost Kayaoğlu beyciğim aracılığıyla oyuna denk gelmiştim, o güne kadar bırakın Hack and Slash nedir bilmek, aksiyon türüne öyle bağlılığım dahi yoktu. Fakat görünüşte "Hmm aslında hoş gibi" diyip Devil May Cry 4'e atladım. Girdiğimde, tek hatırladığım şey karakter havadayken ateş edince havada asılı kalmasıydı, çok garip dedim ve herhalde benlik değil diyerek kenara çektim. Sonrasında ilerleyen aylarda bir daha deneme aşkı doğdu içime, neden bilmiyorum oyun kendine çekiyordu beni sanki.  Birkaç...

Google Kamera ve Stok Kamera Uygulaması Farkı! (Dikkat Ciddi Farklar İçermektedir)

 Merhabalar efenim, bugün konuşmak istediğim konu google camera uygulamasının beni nasıl şaşırttığı konusu. Ben 1 yıldır Xiaomi Redmi Note 10 5G telefonunu kullanmaktayım, arka kamera sensörü olarak 48 mp f/1.79 1/2" sensörlü bir kamera var, ön kamerası da 8 mp f/2.0 şeklinde. Son 1 2 ay öncesine kadar kendi stok kamera uygulamasını kullanarak hayatıma devam etmiştim, ve birkaç saçmalığı saymazsak oldukça da memnun sayılırdım. Fakat bir gün kafama google kamera kurmak geldi ve o günden sonra nasıl büyük bir hata yaptığımı farkettim, aradaki fark dağlar kadardı! Ne gibi farklar olduğunu örnekler ile sizlere aktaracağım, özellikle birden fazla fotoğraf ve birden fazla durum örneği kullanmaya çalıştım ki, bu durumun şans veya rastlantı olmadığını sizlere gösterebileyim. Gece, gündüz, selfie, manzara, portre vb birden fazla örnek yer alacak. Fotoğraflar ile ilgili son bir bilgi vereyim, altında filigran olan ve telefonun isminin yazdığı fotoğraflar stok uygulamanın fotoğrafları, bir ş...

Kulaklık Seçimi Nasıl Yapılmalı?

 Özellikle ortamdan izole olmak, kendinle baş başa kalmanın her geçen gün daha da zorlaştığı günümüz dünyasında artık bunu yapmak için kulaklıklar eskisine nazaran daha kritik bir noktaya evrildi. Biraz gürültüden kaçayım, müziğin ritmine kendimi kaptırayım dediğinizde kulaklık ciddi manada önemli bir kıstas haline geliyor. Çok seçenek var bu türde, bu yüzden neyi neden seçmeli insanlar şaşırabiliyor, ya da şaşırmıyor umursamadan ucuzunu alıp geçedebiliyor. Bu yazının kulaklıklar ile alakalı kapsamlı bir rehber olmasını umuyorum ve başlıyorum. Şimdi öncelikle 2 seçeneğiniz var, ya kulak üstü, ya da kulak içi. Kulak üstü kulaklıklar genel manada büyüklükleri, taşınabilirliği ile çok günlük yaşam dostu gibi durmasa da, özellikle pasif izolasyonu, sahne genişliği ve sürücü boyutlarıyla sizi konser alanındaymış hissiyatına sokabilecek yegane türdeki kulaklıklardır. Kulak içi kulaklıklar genelde pratikliğiyle ve taşınabilirliğiyle ön plandadır. Başka iki seçenek de kablolu kablosuz ayrı...

Ya Bir Oyun İnsanı Ne Kadar Kendine Bağımlı Yapabilir Ki? (Vampire Survivors İncelemesi)

 Bugün konuşacağım konu lanet Vampire Survivors (Yazının kalanında VS diye hitap edeceğim kendisine) ve neden lanet olduğunu ise yazının sonunda pekala anlayacaksınız. Çünkü bu oyun hayat emici bir oyun ciddiyim, nedenleriyle anlatayım. Önce oyunun temelinde ne olduğuyla girişelim, bu oyun çok basit bir rogue like hayatta kalma oyunu, oyun size verdiği karakter ekipman ve özelliklerle kendinizi geliştire geliştire birden fazla haritada belli düşman dalgalarına karşı kalıp hayatta kalmanızı amaçlayan çok basit bir oyun aslında bakarsanız. Oyunda tek bir mekanik var, yürümek. Sizin yapabildiğiniz tek şey yürümek oyun gerisini kendi otomatik yapıyor. Bu basitlik kafa dağıtmalık bir oyun olarak ele alırsak güzel bir avantaj. Pekii oyunu ilk aldığınızda ne hissediyorsunuz sizlere bir bir anlatayım. Öncelikle oyuna girdiğinizde tek bir karakter gözüküyor, bir harita var ve öylece giriyorsunuz. Bu Mad forest denilen harita oyunun başlangıcı için çok zor bir harita bundan ötürü genelde 10-...