Ana içeriğe atla

Star Wars Hakkında Fikirlerim

 Evet sadece teknoloji oyun falan içerikleriyle sınırlı değil burası, canım neyi yazmak isterse onu yazacağım benim mekanım sonuçta öhöm öhöm. Şaka bir yana farklı konularda fikrim oldukça konuşmak zaten burayı açmamdaki temel motivasyondu, bu yüzden konu ayrımı yapmaksızın anlatacak bir şeyim varsa burayla paylaşmak isterim tabii ki.

Ve bu yazının konusu ünlü Star Wars, filmler üzerinden gideceğim ben ve bir de araya ufakcık bir dizi eleştirisi de sıkıştırıvereceğim. Öncelikle şunu diyerek eğer ki aranızda serinin ağır hayranı varsa biraz başta onları rahatsız ederek başlayalım, ben orijinal üçlemeyi harika bulmadım, ve aksine yeni üçlemeyi de söylendiği kadar kötü bulmadım. Evet evet hissediyorum geliyor linçler eleştiriler, gelmese bile geldiğini varsayarak devam edeyim bu tabii ki de KİŞİSEL BİR YORUM olacak tamamen. Ben kendi düşüncelerimi paylaşacağım, katılıp katılmamak siz okuyucularıma kalmış bir mevzu olacak.

Orijinal üçlemeye "Luke" üçlemesine bakalım öncelikle, üç film de zamanın kısıtlamalarına fazlasıyla takılmış bir kere bunu hissettiriyor. Hayır bahsettiğim görsellik değil hatta bence görsellik rahatsız edici bile sayılmaz, bahsettiğim şey konu işlenişi ve anlatım şekli. Şimdi o yıllarda - ki bahsettiğimiz dönem şuan 1977-1983 - böylesi bir film görülmemiş bir şeydi, ortada klişe denilecek konu kalıpları yoktu. Bu yüzden yine objektif bakarsak bu eleştirim anlamsız gözükebilir ama bence filmi konusu bana çok basit geldi, epik olması gereken sahnelerde bir anlamsız basitlik vardı, kesinlikle heyecan vermedi bana. Koca film boyunca tüm işlenen konular zaten Ölüm yıldızı yok etmek, vader luke yüzleşmesi. Geriye kalan ne varsa boş ve anlamsız süre uzatan eylemler gibi geldi. Mesela 3.film, baştaki jabba'dan kaçma sahnesi neden bu kadar uzun? 2.filmin gazıyla heyecanla oturup taze şekilde 3.filme atladım ben mesela ve başlangıcı inanılmaz sıkıcı geldi bana, tempo koruma konusunda bu üçleme hiç iyi iş çıkaramıyor. Yine aynı filmde orta kısımlardaki ormanda araç kovalamacası, ve şu kuklamsı yaratıklarla geçirilen zaman neden bu denli uzun? Sanki film asıl konusundan çok evren tanıtmakla ilgileniyor gibi, asıl konuya odaklı temposu daha dengeli ve sabit bir ivmeyle artan bir film olsa cidden aldığım tat 3 4 kat artabilirdi, böyle olunca filmin konusu ne kadar güzel olursa olsun ağızda garip bir tat bırakıyor. Üstüne üstlük, şimdi o yıllarda ne evren biliniyor, ne bilim kurgu türü, ne de klişeler. Haliyle karakterler yaptıkları her eylemi, her şeyi anlatarak yapıyorlar. Size pek yorum yapma şansı bırakmıyorlar, sürekli içinde oldukları durumu açıklama derdindeler. Zamanında bu gerekliydi belki evet bunu anlıyorum fakat yine de şuan izleyince bu tarz bir anlatım şekli sıkıcılaşıyor. Ben bu filmleri izleyeli 1 ay falan oldu üstelik, öyle nostalji gibi bir kaygı da olmayınca zamandan bağımsız değerlendirmeye başlıyorum haliyle, böyle olunca da hatalar anında gün yüzüne çıkıyor. İyi yönleri yok muydu vardı tabii ki anlatmadım diye filmlerden nefret ediyorum sanmayım şimdi, ben filmleri sevdim ama bayılmadım sadece. Özellikle iyi kötü kavramının işlenişi, vader ve luke arasındaki düellolar, git geller, imparatorun ikna ile luke'a kendi istediğini dayatması, evrenin çok detaylı olmasa da hoş yazılması, filmlerin genel atmosferi ve diyaloglar vs. bence oldukça iyiler. Ama işte yıllarca o kadar çok abartılmış bir anlatım gördüm ki beklentiyi fazla tepeye çekmişim. Bu filmlere 80'lerin filmi gözünde bakıp bu anlattıklarımı görmezden gelirseniz çok daha fazla keyif alırsınız o kesin, ben de keyif aldım kesinlikle ama beklentiyi doğru kurmak burada çok daha önemli.

Gelelim benim favorime, genel olarak da orijinal üçlemeye kıyasla hor görülen prequel üçlemeye. Bu üçlemede luke skywalker'ın babasının nasıl DARTH VADER olduğu işleniyor konu tamamen bu, bir yandan da palpatine ve geçmişi de ilmek ilmek işleniyor, yanına da jedi düzeni ve sith krallığı öncesi durumları anlatıyor. Ben bu Anakin üçlemesindeki her filmi çok sevdim, genel temposu ve anlatım biçimi kesinlikle orijinal üçlemenin çok üzerinde, sizi salak yerine koymadan filmin akışı içerisinde konuyu işleyen, tempoyu kesinlikle çok daha yüksekte ve sabit tutabilen, merakı çok daha güzel koruyan ve aradığım epiklik seviyesine daha çok yaklaşan bir üçleme olmuş. Özellikle Anakin inanılmaz güzel işlenmiş, Luke'da olduğu gibi oldu da bittiye getirilmiş gibi de hissettirmeden 3 filmde çocukluğu gençliği ve dönüşümü tutarlı zaman dilimleri içerisinde bizlere sunulmuş. Filmin kötü yanları var mı tabii ki var ama ilk üçleme kadar göze batacak şeyler değil, birincisi Jar Jar karakteri dendiği kadar kötü bir karakter değil, 3.filmdeki kuklalara 1 saat ayırılacağına Jar Jar ile zaman geçirmeyi yeğlerdim o kadar. Ama kötü olan konu, 2.filmde padme ve anakin aşkı biraz fazla tiyatral olmuş sanki ya. Diyaloglar hiçbir Star Wars filminde olmadığı kadar yapmacıklaşıyor, bu bilerek yapılmış bir şey ise bile insan NEDEN diye sormak istiyor. Bunların dışında bir de görsel efektler birazcık sahte hissettiriyor, artık yıl 1999-2005 sonuçta yani ilk üçleme gibi eskiydik biz bahanesi de yok. Kötü değil görsel efektler, ama biraz animasyon filmi havasında bazı kısımlar. Bu arada tüm üçlemeler arasında en iyi düello sahneleri bu üçlemede, Darth Maul ile Qui-Gon ve Obi Wan arasındaki düello hala tüm Star Wars filmleri arasında favorimdir. Bir de şu eleştirilmiş, Darth Vader'a sadece aşk uğruna dönüştüğü eleştirileri var ki konu tam o değil. Tüm üçleme boyunca Anakin'in birilerini kaybetme korkusu ve sonrasında yaşadığı duygu kontrolsüzlüğü ele alınıyor, bunun sonucunda elinde tek kaybetmekten korktuğu kişi biricik karısı Padme olunca bunun uğruna duygularını da kontrol edemeyen birisinin, Palpatine önderliğinde aklının çelinmesi gayet doğal ve bence güzel bir tercih. Tabi burada karar sizin, ben memnunum genel olarak bu üçlemeden yani.

Veeeee gelgelelim son DİSNEY üçlemesine, ben bu filmlerden önce yorumları falan ucundan görünce dedim, galiba MATRİX RESURRECTİONS rezaleti gibi bir üçleme var karşımızda. Bu yüzden beklentilerimi o kadar düşürdüm ki bu sefer de, tek beklentim görsel efektlerdi. Güzel gözüksün yeter bari gibi düşünerek üçlemeye daldım. Ve bir şey diyeyim mi, ne kadar orijinal üçleme çok daha kaliteli olsa da yılına göre, şahsen ben orijinal üçlemeye kıyasla daha bir keyifli izledim 3 filmi de. İnanın ben de şaşırdım, çünkü emindim tüm serinin içinden geçecekler Star Wars'tan soğutacak bir seri gibisinden düşüncelerdeydim, ama ilginç şekilde çokça keyif aldım. Özellikle üçlemenin 2.'si, gerçekten beklentilerimi boşverin tüm Star Wars filmleri arasında en keyif aldığım filmlerden birisi olabilir. Bakın burada şunu demiyorum, bu üçleme kesinlikle harika değil, çok kaliteli de değil bazı noktalar haricinde, fazlaca hatası var, ama bir MATRİX 4 faciası gibi değil, kesinlikle rezaletten öte bir şeyler var bu üçlemede. Bunu bana neyin düşündürdüğünü gelin adım adım açıklayayım. Öncelikle görsel efektler, epiklik dozajı tam olarak benim istediğim ve görmeyi umduğum seviyedeydi. Tam anlamıyla görsellik saçan bir Star Wars üçlemesiydi bu üçleme. Yani sadece görselliği açısından bile şans verilebilir, çünkü ilk üçlemeyi 80'lerde izlemiş birisi gibi hayal etsem kendimi, tam olarak görmek isteyeceğim hayalimdeki Star Wars görüntüsü bu olabilirdi. Özellikle görsellik ve teknik başarı, yönetmenlik bakımından 2.film kesinlikle bir tık daha üstte, ki bu tesadüf değil çünkü 1 ve 3' ün yönetmeni başka, 2'nin yönetmeni başka. Yazılara bakmanıza bile gerek yok izlerken kendiniz anlıyorsunuz başka perspektifler olduğunu, ve kesinlikle 2.film bu üçlemenin yıldızı. Hem nostaljiyi harika şekilde kullanıyor, hem de nostaljiye sırtını dayamadan tek başına iyi bir film olmayı başarıyor. Tempo yine iyi ayarlanmış, ve izlemesi keyif veriyor. Görsellik de eklenince işin içine zaten kitleniyorsunuz. Fakat, 1 ve 3. filmler biraz daha bence zayıf filmler. Uzun uzun açıklamak istemiyorum, ama bu üçlemenin en büyük sıkıntısı karakterleriydi. Altları çok boş bir karakter listesi vardı, Rey mesela. 3.filmde Palpatine torunu olduğu açıklanıyor evet de, hiçbir bilgisi olmadan bu kız Kylo ren'i yeniyor, zihin kontrol ediyor, nesneleri manipüle ediyor. E o zaman Luke Skywalker gitsin Rey'in bokunu yesin standart eğitimsiz güçleri buysa, mantık nedir çözemedim gerçekten. Kylo ren deseniz, 1.filmde üst üste eğitimsiz bir stormtrooper, sonrasında Rey kızımızdan kılıç düellosunda yenilgiyle ayrılıyor. Gelip de bana AMA KANAMASI VARDI demeyin, ulan adam eliyle istese ikisini havada boğardı ne mantığından bahsediyorsunuz? Daha ilk filmden böyle yenilgiye uğrayan adamın nesinden korksun insanlar, 2. ve 3. filmde ne zaman Kylo Ren görsem ciddiyim taşşağa vurdum, hiç ciddiye alamadım kendilerini. İşte Sonra Luke ile aralarındaki konu açıklanıyor falan o da bence çok harika bir konu değil, daha iyi bağlanabilirdi. Palpatine zaten başlı başına saçmalık, neden döndürdünüz rahmetliyi yani kötü adam yazamıyor musunuz George Lucas olmayınca? E yazıp da Stormtrooperdan dayak yedirirseniz kötü adamınıza sonu böyle olur tabi. Stormtrooper demişken, Finn de ne ayak bilmiyoruz, geçmişi yok, tek bildiğimiz olduğu şeye ihanet eden zenci bir asker. 3 film boyunca daha fazlasını öğrenmiyoruz, bu kadar. Poe var mesela, onun da geçmişi muamma, yani filmlerde kısaca karakter yazılmış ama sadece isimlerini yazıp bırakılmış, filmlerde böyle altı boş çok karakter, konu var kapatılması gereken. Yine diyorum bakın, bu hatalarına rağmen temposu, görselliği, ve çok detaya kapılmazsanız işlenişi ile çok eğlenceli bir üçleme kesinlikle bu yeni üçleme, bir de şöyle bakmalısınız Star Wars her zaman karakterleri ve alt metinleri çok boş bırakan bir seriydi. Serinin yaş kitlesi çok geniş, çocuğundan yaşlısına herkes izlesin ve zevk alsın amacıyla üretilmiş bir evren bu, bu yüzden çok doğal bu tüm üçlemelerde söylediğim sıkıntılar. Amaç size zevk vermesi, veriyorsa sorun yok ki bana tüm filmler öyle böyle verdiler. Ama hiçbir filmde detaylara kapılmamalısınız bana kalırsa.

Daha bitmedi çünkü küçük bir dizi ekleyeceğim buraya, OBİ WAN dizisi yey(!) Bu dizi neden var bileniniz var mı varsa söylesin bana lütfen. Çünkü harcadığım en boş 5-6 saatlerden biri olabilir. Dizi baştan aşağı saçmalık ve her şey OBİ WAN vs DARTH VADER kapışmasına hizmet ediyor. Karakter motivasyonu rezalet, işleniş boşa geçen zamanlardan ibaret, VADER sahneleri haricinde kötü adam işlenişi de berbat, görsellik eh, fena değil. Yani izlemek için sebep dahi yok bence, yine en azından eski OBİ WAN beyciğimizi, ANAKİN ve VADER beyciğimizi yıllar sonraki haliyle görmek nostalji damarına iyi basıyor bende çok basamasa da. Dizi pek hoş değil bence, ama VS izlemek için bile bakılabilir çok ciddiye almayın sadece.

Genel düşüncelerim bu şekilde Star Wars hakkında, bence yüceltilecek bir seri değil, ama ikonik sahneleri ve kötü karakterleri, yarattığı hoş evreni, ve yazıda anlatmadığım epik müzikleri vb gibi konularıyla güzel bir bilim kurgu serisi olarak kesinlikle izlenmeli, deneyim edilmeli. Sadece dediğim kıstasları göze alarak pek beklenti yükseltmemelisiniz bence, doğru beklentiyle maksimum zevki alabilirsiniz...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

E Bu Çok İyiymiş - Xbox 9.Nesil Oyun Kolu İncelemesi

Daha yeni sizlere bir yazı paylaştım, bu yazıda 2 adet imitasyon kol, ve hesaplı olmasına rağmen harika bir performansa sahip logitech oyun kollarını beraber her açıdan irdelemiştik. Şimdi, ben bu yazıyı yazdığımda f310 modeli 2 3 yıllık serüveninin sonuna gelmek zorunda kaldı, çünkü Lb tuşu bir düşürme sonucu çalışmaya devam etse de hissizleşti, yani basıp basmadığınızı anlamıyorsunuz ama bastırdığınızda bir şekil çalışıyor gibi düşünebilirsiniz. Ben de bunun sonrasında fellik fellik yeni oyun kollarını araştırmaya başladım. Önümde 2 seçenek vardı, ya ucuza yönelecektim ve geleceği pek düşünmeyecektim, ya da bir çılgınlık yapıp almışken tam alayım diyecektim. Yazının başlığından hangisini seçtiğim malum gibi 😅 Aldım kendisini, hemen ertesi gün kapıma geldi, ve evet taksitle aldım tekte ödeyecek maddi durumum yoktu maalesef :') Beklentim de, tamamiyle stabil her şeyi düzgün çalışan sorunsuz bir kol olmasıydı. Ve galiba da elde ettim, birkaç pürüz dışında en azından... Bu pürüzleri...

Yapay Zeka Kapışması V2 - Copilot vs Gemini vs ChatGPT

 Ben ilk defa bu kapışmayı yapalı 2,5 ay geçti, ve bu sırada düşündüğümden çok daha fazla gelişme gördük. Ben de dedim ki, madem geliştiler bir daha kapıştıralım geleceğin asistanlarını. Bu sefer biraz puanlama tarafına da gireceğiz, ve sonda kategorileşmiş ve toplu halde kimin daha iyi olduğuna her yönden karar vereceğiz. Eski yazım için  Geleceğin Asistanları, Fakat Hangisi En İyisi? (ChatGPT vs Microsoft Copilot vs Google Bard) (alphardal.blogspot.com)  linkine tıklayabilirsiniz. Ama önce şuradan başlayalım, 2,5 ayda ne değişti? Copilot'un tasarımı elden geçirildi, GPTs denilen özellik hem ChatGPT hem de Copilot'a geldi, Copilot'a eklentiler dahil oldu, ChatGPT ile sesli konuşma özelliği geldi, Bard direkt olarak kimlik değiştirdi, modeli güncellendi ve tasarımı yine değiştirildi, yeni adı Gemini olan Bard'ın mobil uygulaması çıktı vs vs. Evet, bunların hepsi son 2.5 ayda oldu, ciddi manada sert bir kapışma var ortada ve tüm modeller birbirlerine ayak uydurma çabasın...

50 mp giriş seviyesi kameralar neden 48 mp giriş seviye kameralardan daha kötü?

 Evet bu konu birazcık benim pazarlama argümanlarına saldırım gibi olacak, çünkü insanları pazarlama yöntemleri ile kandırmanın peşindeler belli ki. Ortada şöyle saçma bir kanı var, aynı fiyat etiketindeki iki telefona bakıyor mesela Mehmet diye biri, Mehmet telefonlardan pek anlamıyor ve sayılara bakarak karar vermek istiyor. Birinde 48, diğerinde 50 mp kamera görünce matematik bilgisiyle 50>48 diyerek 50 mp kameranın daha iyi olduğu kanısına varıyor. Amma velakin detaya indiğimizde durum pek öyle değil. Öncelikle Sony'nin orta üst segmentteki telefonlarda kullanılan 50 mp sensörü konumuzun dışında, o sensör bambaşka bir kitleye hitap ediyor. Biz giriş ve orta seviyedeki telefonların sensörlerini baz alacağız. En basit örnek ile redmi note 10 ve redmi note 11 farkına göz atalım. Note 10 sensör olarak Sony IMX 582 48 mp'lik sensörünü kullanırken, Note 11 sensör olarak Samsung JN1 50 mp'lik sensörünü kullanıyor. Şimdi Mehmet olduğumuzu varsayarsak, Note 10 eski model 1 yı...