Ana içeriğe atla

Vergi İndirimli Haliyle Rakipsiz! - Samsung Galaxy A24 İlk İzlenimi ve İncelemesi

 Üniversite öğrencilerine sunulan vergi indirimi şansı evet biraz kısıtlamalar içerse de bundan birkaç senaryo dahilinde karlı çıkmak pekala mümkün, bugün anlatacağım durum da bunlardan birisi. 9500 lira altına satılan telefonların pek albenisi olmadığı bilinen bir şey aslında, çoğu telefon benzer vaatler ile sizi tatmin etmeye zorlamakta. Burada ne beklediğiniz de önemli fakat, her beklentinizi ortalama karşılayacak bir telefon arıyorsanız muhtemelen şimdi anlatacağım telefondan iyisi yok gibi, ve bu yazıyı yazdığım tarih itibariyle 9000-9500 sınırlarında gezen bu telefona zam gelmeden bir bakış atmanız yararlı olabilir.

Diğer yazılarımı okuduysanız biliyorsunuzdur bir klasik olarak geçmişimi anlatmazsam olmaz, eğer ki bu kısmı sıkıcı buluyorsanız telefondan bahsettiğim kısmı aşağıda belirteceğim oraya geçiş yapabilirsiniz, fakat bu kısmı okumanız bir kullanıcı gözünden beklenti ve getiri dengesini kafanızda kurmanıza yardımcı olabilir bana kalırsa tercih sizin. 

Şimdi öncelikle benim ilk telefonum yine bir Samsung olan A3 2015 versiyonuydu. Bu modeli duyduysanız küçük, metal çerçeveli ve kaliteli bir tasarıma sahip, teknik özellikleri en alt tabakadan bir telefon kendisi. O tarihlerde hatırlayanınız var ise Samsung plastiği bırakıp metale yavaş yavaş geçiyordu, ve ilk adımı Alpha modeliydi. Bu A3/5/7 ilk serisi de Alpha telefonunun devamı gibi denebilir ve A3 te bu serinin en ucuzuydu. Çok uzatmanın alemi yok ama kamera 8 mp ve berbat, işlemci girişin girişi kötü, ram depolama felaket zaten 1 gb ram 16 gb hafıza, batarya küçük ve yetersiz gibi gibi. Tek albenisi tasarım ve amoled ekranıydı ve beni de oradan vurmuştu. Üstüne touchwiz arayüzünün o berbat ağırlığı da eklenince 4 yıl katlanmam bile mucizeydi o telefona bence.

Sonrasında p20 lite telefonuna bir geçiş yaptım. p20 lite her bakımdan üst seviyeden bile öte bir telefondu, işlemcisi iyiydi kirin 659 işte snapdragon 625-636 ayarlarında "eh" seviyede bir işlem gücü sunuyordu bizlere. 64-4 gb ram rom ile de o zamanlar orta seviyenin üst sınırlarındaydı, tasarımı yine harikaydı metal çerçeve cam arka kapak vs, kamera pek albenisi olmasa da fena değildi gibi gibi. 2 yıl bu telefonu kullandım, sadece 1 güncelleme alması, arayüzünün iyice ağırlaşması ve katlanılmaz hale gelmesi gibi sebeplerden değişim zamanı ama yine çanları çaldı. Çok müteessir olunacak bir telefon değildi, ama tasarım haricinde de şurası harikaymış gibi bir söylemlik durum da yoktu.

Bundan sonra da bu sefer Xiaomi beyciğimizin Note 10 5G telefonuna sahip oldum. Bu telefon kağıt üzerinde çok güçlü aslında, dimensity 700 işlemcisi 732g gibi işlemcilere kafa tutan bir seviyede ve adından da anlaşıldığı gibi 5G destekli hem, ama bu telefonda ben birazcık harcanmış potansiyel hissettim sanki. Şöyle ki, telefonun en büyük sıkıntısı bence ram idi. 4 gb ram artık 2021-2023 dolaylarında pek üst seviye sayılmazdı ve uygulamaların ağırlaşması zamanla mecburen bir yükseltme getirmişti piyasaya. Bu telefonun 4 gb rami aslında az değil, ama arayüzü inanılmaz ağır. Tek başına arayüz 2,8/4 gb kullanıyor, size 1,2 hadi şanslıysanız 1,4 falan kalıyor geriye. instagram, youtube, yanına da 3.uygulamayı eklerseniz zaten ram HADİ BANA EYW diyip gidiyor, telefon sürekli bir yenileme isteği içerisinde. Mesela örnek olarak, tarayıcıda sekmeler arası her geçişte önceki sekme yenileniyor, ve bu neredeyse istisnasız. 2. sekmedeyseniz 1. yenilenmeye mahkum. Veya başıma gelen bir senaryodan bahsedeyim, otobüs kartı çıkartacağım internetten, gerekli bilgileri doldurdum ve benden fotoğraf çekilmemi istedi. Kameraya yönendirdi beni çektim onayladım ve ne göreyim sayfa yenilenmiş, tekrar doldurdum yine fotoğraf çekildim ve yine ne göreyim tekrar yenilenmiş. Bu abartısız 5 6 defa üst üste yaşandı ve sonunda ramde tutmayı başarıp formu doldurabildim. Yani bu felaket bir saçmalık, sonuçta bu telefonların günlük hayatta işimizi kolaylaştırması lazım köstek olmaları değil. 4 gb rami telefon resmen su gibi içiyor. Ramde hiçbir şey tutmama gayretinde nedense bu da kasma durumunun elbet önüne geçse de multitasking dediğimiz çoklu uygulama kullanımını imkansızlaştırıyor biraz. Yoksa işlemcisi hızlı, ferah çalışması gerek ama ram HOP KRDŞM NEREYE diyip sürekli durduruyor sanki telefonu. Bunun dışında ama kamerası bence şu anki giriş seviye kameralardan bile üstün, fakat kamera uygulaması ram azlığı ve işletim sistemi ağırlığı yüzünden biraz ağır çalışıyor maalesef. Batarya 5000 mAh falan klasik ve güzel, ekran kötü IPS deniyor ekrana ama renkler ve görüntüleme açısı BEN TFT GİBİYİM diye bağırıyor, 90 hz olması en azından deneyimi vasatlıktan kurtarıyor ama işte soluk renkler özellikle amoled ile yan yana getirince göze batmıyor gözü yarıyor. Dediğim gibi bence Xiaomi ağır işletim sistemi ile bu telefonun ciddi manada hakkını yedi, potansiyeli çok yüksekti ama şu anki haliyle tavsiyelik olmaktan uzak ve beni de markadan ciddi manada soğutan bir telefon oldu. Pro modelleri falan elbet bu dediklerimi içermiyordur ama aynı geçmişte Samsung ile ilk telefonumda yaşadığım kötü deneyim sonrası oluşturduğum önyargı gibi bir tane daha oluşmuş vaziyette.

A24 İNCELEMESİ

Evet buraya kadar okuduysanız şimdiden teşekkürlerimi sizlere sunuyorum, ve asıl merak edilen kısma geçiyorum. A24, tam olarak kötü yönü olmayan, ama harika yönleri olan ortalama bir telefondan bekleyeceğiniz her şeyi size sunan bir telefon olarak nitelendirilebilir. Özellikle güncelleme sözü tek başına alım sebebi olacak nitelikte. Şimdi, ben bu telefonla birlikte farkettiğim bir konudan bahsetmek istiyorum. Yukarıda da uzun uzun anlattığım gibi siz ne kadar donanım da koysanız şişirseniz telefonu, arayüzü ve optimizasyonu iyi olmadıkça potansiyelini harcamış oluyorsunuz. Redmi cihazların büyük çoğunluğunda (özellikle 4 gb ram ve altı modellerde) veya ucuz yollu alınacak F/P oranı berbat markalarda (Vivo, Omix vb) bu durum beklentinizi de doğru kuramazsanız sizi epey üzebilir. İşte bu noktada Samsung tam da istediğim ve beklediğimi sunmuş. Bu incelediğim cihazın öyle özellikleri inanılmaz üst seviye mi değil, ama yazılımı hem kırpılmamış Redmi'lere kıyasla, hem de optimizasyonu harika yapılmış. Üzerine 6 gb ram de eklenince telefon ferah ferah çalışıyor hiç bana mısın demiyor zaten.

Biz önce tasarım ile başlayalım, tasarımı tamamen plastik çok bir malzeme kalitesi beklememek lazım, arkası cam gibi gözükse de ele aldığınızda plastik olduğunu belli ediyor. Hafifliğine hürmeten ama pek eleştiri konusu yapmaya değer bulmuyorum bu konuyu, tek eleştirim ekran çerçeveleri bir nebze fazla, ama o da çok değil rahatsız edici seviyenin bir tık altı sınırında. Genel olarak ama tasarım bakımından sade, güzel ve Samsung gibi hissettiren bir telefon olmuş, gerisi de bu fiyat bandında önemsiz zaten.

Bu telefonun ekranıyla alakalı destan yazmak istiyorum gerçekten, yani Samsung her şeyi batırsa yine ekranda insanı mest edebiliyor gerçekten. İlk kullandığım telefonum olan Samsung A3'ün ekranı da Amoled idi ve sonrasında kullandığım tüm telefonlar ortalama kalitede IPS ekranlara sahiplerdi. Ama bu telefonun ekranı, yani şu ana kadar gördüğüm değil ama kullandığım en iyi ekran net biçimde. Renklerin canlılığı, siyahların sonsuz kontrastı, 90 hz tazeleme hızıyla akıcılık hissiyatı, diyeceğim hiç eksi yok burada her şey harika. Eğer her şeyden önce iyi ekran görmek ise amacınız A24 sizin için yazılmış bir aşk mektubu niteliğinde, alın baştan sona okuyun derim ben de.

Şimdi, aslında performans bakımından rakiplerinden çok fazla ileri mevkide uçtuğunu söyleyemem, Helio G99 işlemcisi, 128 gb hafızası, 6 gb rami ile rakiplerinin standartlarını karşılıyor aslında. Amma velakin, arayüzü ve optimizasyonu bu noktada cidden iyi çalışılmış, Samsung'u ben burada tebrik etmek istiyorum. Yazılım kısmına ayrı değineceğim fakat performansı günlük kullanımda oldukça akıcı, amiral gemileriyle yan yana koysanız biri birinden yavaş hızlı gibi ayrım yapamazsınız. Ayrım yapacağınız konu ağır uygulamalar ve oyun olacaktır fakat siz eğer ki günlük kullanıma bakıyorsanız amiral seviyelere yakın bir konumda olduğunu söylemeliyim. Oyun olarak da ortalama ayarlarda ortalama FPS değerleri ile oyunlarınızı oynayabiliyorsunuz, Helio G99 genel manada size yapmak istediğiniz her şeyi yaptıracak ortalama gücü pekala sunmakta. 6 gb ram ile de 4 gb'ın sınırlamalarına takılmadan istediğiniz kadar multitasking yapabilirsiniz, optimizasyonun gücüyle de telefonun akıcılığı sizi inanılmaz memnun edecektir.

İşte bir destan yazmak isteyeceğim kısım daha, yazılımdan bahsetme zamanı. Bu zamana kadar Xiaomi arayüzü MIUI, Huawei arayüzü EMUI, hatta iPhone arayüzü iOS bile deneyim ettim. iOS'i devre dışı bırakırsam lafımı söylemeden, gördüğüm en akıcı ve en kişiselleştirilebilir arayüz net şekilde One UI. (iOS dahil etmedim çünkü çok geçmişte 1 aylık bir deneyimim olmuştu iPhone 6 ile, onu çok kıstas almak doğru olmaz bana kalırsa.) Özellikle optimizasyonu cidden Android tarafında gördüğüm en iyisi net şekilde. Zamanında Samsung beyciğimin TouchWiz rezaletini de tatmış biri olarak aradaki fark dağ değil çağ o denli bir gelişim olmuş bu süre zarfında. One UI, özellikle size telefonun temel tüm kısımlarında kişiselleştirme olanağı sunan, arayüzünün bütünlüğü ve basitliğini sade ve güzel bir tasarımla harmanlayan çok hoş bir arayüz. Her şeyini kişiselleştirebiliyorsunuz, bildirimin geliş şeklinden tutun Always On Display ekranına kadar her şey sizin elinizde. A24 hele ki Android 14 ve One UI 6 ile gelmesiyle kilit ekranını da dilediğiniz gibi özelleştirme seçeneği size sunmuş vaziyette, ve şuan bu optimizasyon, basitlik ve genel kullanımı olarak bence bu arayüzün üzerinde bir Android arayüz bulunmamakta. A24'ün üzerine alım sebebi olunacak kısmı olan 4 yıl Android, 5 yıl güvenlik güncellemesi sözü yani bu fiyatta bulabileceğiniz bir şey değil, başka bir olay. Ben mesela aldım şimdi, normalde Android 13 ile geliyor ama ben açar açmaz 14 ile açıldı ki bu başka harika bir durum aşırı hızlı gelmiş Android sürümü, ve 15, 16, 17 de alacak, üzerine 17 aldıktan sonra 1 yıl daha güvenlik güncellemeleri ve yazılım güncellemeleri almaya devam edecek. Bunun ne kadar harika olduğunu umarım anlayabiliyorsunuz, tek diyeceğim telefon gerçekten yazılım kısmıyla da başka bir aşk mektubu yazıyor size...

Amma velakin işte belki de tek eksi kısmı ki tam eksi değil biraz kişisel bir konu, kamera konusu. 50 mp'lik 1/2,76" sensörlü ana kamera, 5 mp ultra geniş açı ve 2 mp makro kameralara sahip. Önde de 13 mp'lik başka bir kamera bulunmakta. Benim bir yazım var hatta ilk yazım galiba 48 mp vs 50 mp adında, işte orada örnek aldığım 50 mp kameraya sahip bu cihaz. Yani pek harika bir sensöre sahip diyemeyiz ama yine de gündüz vakitleri iyi, gece vakitleri ortalama civarı fotoğraflar çektirecektir size. Bu noktada fiyatında asla göremeyeceğiniz OIS desteği konusu var, OIS işin içine girince kamera kısmı tam eksi olmaktan çıkıyor çünkü 2 katı fiyata çıkınca anca görülebilen bir özellik bu. OIS nedir peki, optik imaj sabitleyici olarak söyleyebileceğimiz OIS temel olarak hem fotoğrafta, hem de videoda sarsıntıları engelleyen ve stabil bir çekim deneyimi sunan mekanizma denilebilir. Videoda da, fotoğrafta da bu OIS desteğiyle en azından çekmek istediğinizi sabit ve net çekebiliyorsunuz ne kadar aşırı kaliteli olmasa da. Bu da bu seviyede bence yeterli, ben kamera konusunda bilgili ve fotoğraf çekmeyi seven birisi olarak bana bu kamera kurulumu yeterli şahsen, profesyonel bir amaç gütmediğiniz sürece size de yetecektir. Ama video kısmı pek iyi değil, sadece 1080p ve sadece 30 fps çekime izin veren bir sensöre sahip, OIS ile en azından video sarsıntısız çekiliyor evet ama kalite bariz düşük ve gece hadi fotoğrafta bir şeyler çıkarırsınız ama gece video çekmeye kalkmayın bile, kalite o noktada yerlerde sürünecektir. Genel manada fiyatının üzerinde olan tek konu OIS bu konuda, gerisi standart diyebiliriz. Ek kameraları ise 5 mp ve 2 mp çözünürlükleriyle varlar evet, ama işte kalite aramadığınız sürece varlar diyebileceğiniz bir varlık bu. Geniş açı gündüz kullanırsınız, gece yaklaşmayın. Makro bence gerek bile yok hiç kullanmayın 2 mp çözünürlük gereksiz, onun yerine gidin 50 mp ile çekim yapıp yaklaşın boşverin. Ön kamera ise fena değil, çok net veya çok keskin falan gibi durum yok ama kendini çekme bağımlısı birisini eh derecede memnun edecektir.

Gelelim bir diğer güzel ve kötü noktaya Pil, şimdi 5000 mAh pil ile gelen bu telefon özellikle G99 işlemcisinin 6 nm üretiminden doğan verimlilik gücünü de katarak çok iyi iş çıkarıyor, deneyimlerim 1.5 gün ortalama kullanımla akar gidersiniz diyor. 25W da şarj gücü var o da güzel, ama o da ne? Kutuyu açıyorsunuz sadece kablo! Adaptörü ayrı al diyor Samsung beyciğim. Üzerine kablo da type c'den type c'ye, bu da kabloyu eğer ki eski adaptörleriniz veya eski tip USB bellekli bilgisayarlarınızda kullanamazsınız anlamına geliyor. Tek çıkar yolu gidip adaptörü almak, yani neden? Apple işte çevreyi korumak doğayı korumak cart curt ile çok temiz göz boyayarak çıkardı adaptörü falan da, şimdi orada konu şu 600 dolar ve üstü cihaza adaptör almak koymuyor. Ama senin giriş-orta seviye telefonuna bir de adaptör masrafı eklemek fiyatı da ciddi etkiliyor. Eğer ki hızlı şarj istiyorsanız 600 lira daha masraf az biraz değil sonuçta, bunu göz önüne alarak cihazı değerlendirin. Doğa koruma falan derken iyice cimrileştiler artık, en azından kutudan bir ekran jelatini çıksaydı kısa vadede ekran çizilecek korkumuz olmasaydı keşke o bile yok ama. Samsung bu konularda biraz cimri artık maalesef ve bunu da bilerek almanız daha uygun olacaktır sizin için. Şarj süresi bu arada tatminkar, 30 dkda %50 şarj oluyorken 1,5 saat altında tam şarj olmakta, ama işte adaptör mevzusu biraz sinir bozucu sadece.

Bağlantı seçeneklerine geçelim ve biraz rahatlayalım artık, bluetooth 5,3, wifi 5, nfc gibi günümüz standartlarının tamamını destekleyen bağlantı seçeneklerine sahip. 3,5 mm jak girişi de olduğu gibi durmakta, eğer ki ihtiyacınız olursa hala tutmaları bence güzel. Hoparlöre de kısa deyineyim, fena değil. Son ses seviyesi ortalama ve basları genelde es geçiyor. Ama hiç yoktan kullanılmaz gibi bir durum da yok şimdi. 

Güvenlik seçeneklerinde size güç tuşundan parmak izi okuyucu ve yüz algılama sunmakta. İkisi de oldukça stabil çalışmakta ve kullandığım süre boyunca tekleme gibi bir durum gözlemlemedim. Artık zaten tüm markalar bu konuları baya bir süre önce aştı, Samsung amiral seviye ürünlerinin deneyimlerini bu noktaya da aktarmış belli ki.

Başka da diyecek bir şey yok, telefon harika ekranı, harika yazılımı, harika güncelleme sözü, iyi bir performans ve bataryası, ama yere göre kötü tasarım ve malzeme kalitesi, adaptörsüz çıkması sorunu ile tüm olarak iyi bir paket cihaz olarak durmakta. Yani şurası da kötü diyeceğim malzeme kalitesi hariç hiçbir konu bulunmamakta. Fiyatı 8500-9500 civarlarında geziyorken özellikle üniversite öğrencilerinin kaçırmaması gereken uzun ömürlü, performanslı, harika ekranlı bir telefon olmuş A24. Şiddetle sizlere tavsiye etmekteyim...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

E Bu Çok İyiymiş - Xbox 9.Nesil Oyun Kolu İncelemesi

Daha yeni sizlere bir yazı paylaştım, bu yazıda 2 adet imitasyon kol, ve hesaplı olmasına rağmen harika bir performansa sahip logitech oyun kollarını beraber her açıdan irdelemiştik. Şimdi, ben bu yazıyı yazdığımda f310 modeli 2 3 yıllık serüveninin sonuna gelmek zorunda kaldı, çünkü Lb tuşu bir düşürme sonucu çalışmaya devam etse de hissizleşti, yani basıp basmadığınızı anlamıyorsunuz ama bastırdığınızda bir şekil çalışıyor gibi düşünebilirsiniz. Ben de bunun sonrasında fellik fellik yeni oyun kollarını araştırmaya başladım. Önümde 2 seçenek vardı, ya ucuza yönelecektim ve geleceği pek düşünmeyecektim, ya da bir çılgınlık yapıp almışken tam alayım diyecektim. Yazının başlığından hangisini seçtiğim malum gibi 😅 Aldım kendisini, hemen ertesi gün kapıma geldi, ve evet taksitle aldım tekte ödeyecek maddi durumum yoktu maalesef :') Beklentim de, tamamiyle stabil her şeyi düzgün çalışan sorunsuz bir kol olmasıydı. Ve galiba da elde ettim, birkaç pürüz dışında en azından... Bu pürüzleri...

Yapay Zeka Kapışması V2 - Copilot vs Gemini vs ChatGPT

 Ben ilk defa bu kapışmayı yapalı 2,5 ay geçti, ve bu sırada düşündüğümden çok daha fazla gelişme gördük. Ben de dedim ki, madem geliştiler bir daha kapıştıralım geleceğin asistanlarını. Bu sefer biraz puanlama tarafına da gireceğiz, ve sonda kategorileşmiş ve toplu halde kimin daha iyi olduğuna her yönden karar vereceğiz. Eski yazım için  Geleceğin Asistanları, Fakat Hangisi En İyisi? (ChatGPT vs Microsoft Copilot vs Google Bard) (alphardal.blogspot.com)  linkine tıklayabilirsiniz. Ama önce şuradan başlayalım, 2,5 ayda ne değişti? Copilot'un tasarımı elden geçirildi, GPTs denilen özellik hem ChatGPT hem de Copilot'a geldi, Copilot'a eklentiler dahil oldu, ChatGPT ile sesli konuşma özelliği geldi, Bard direkt olarak kimlik değiştirdi, modeli güncellendi ve tasarımı yine değiştirildi, yeni adı Gemini olan Bard'ın mobil uygulaması çıktı vs vs. Evet, bunların hepsi son 2.5 ayda oldu, ciddi manada sert bir kapışma var ortada ve tüm modeller birbirlerine ayak uydurma çabasın...

50 mp giriş seviyesi kameralar neden 48 mp giriş seviye kameralardan daha kötü?

 Evet bu konu birazcık benim pazarlama argümanlarına saldırım gibi olacak, çünkü insanları pazarlama yöntemleri ile kandırmanın peşindeler belli ki. Ortada şöyle saçma bir kanı var, aynı fiyat etiketindeki iki telefona bakıyor mesela Mehmet diye biri, Mehmet telefonlardan pek anlamıyor ve sayılara bakarak karar vermek istiyor. Birinde 48, diğerinde 50 mp kamera görünce matematik bilgisiyle 50>48 diyerek 50 mp kameranın daha iyi olduğu kanısına varıyor. Amma velakin detaya indiğimizde durum pek öyle değil. Öncelikle Sony'nin orta üst segmentteki telefonlarda kullanılan 50 mp sensörü konumuzun dışında, o sensör bambaşka bir kitleye hitap ediyor. Biz giriş ve orta seviyedeki telefonların sensörlerini baz alacağız. En basit örnek ile redmi note 10 ve redmi note 11 farkına göz atalım. Note 10 sensör olarak Sony IMX 582 48 mp'lik sensörünü kullanırken, Note 11 sensör olarak Samsung JN1 50 mp'lik sensörünü kullanıyor. Şimdi Mehmet olduğumuzu varsayarsak, Note 10 eski model 1 yı...