Ana içeriğe atla

Gerçekten Bu Sefer Bir Asistan Olmuş! - Notion ve Notion AI Değerlendirmesi

 Önceki yazılarımı okuyanlar hatırlar, yapay zekadan bahsederken hep "Geleceğin Asistanları" terimini kullanmayı tercih ediyordum. Bu yapay zekalar önümüzdeki 3 5 yıl içinde muhtemelen öyle bir evrilecek ki, karşımızda her işimize koşturan dijital bir asistan olacaktı belki de. Bu hayalimin gerçekleşeceğine inancımın arttığı ilk kısım, galiba Notion sayesinde oldu.

Notion nedir peki, Notion web sayfaları şeklinde istediğiniz gibi düzenlediğiniz, şekillendirdiğiniz, tablolar hatta otomasyonlar eklediğiniz bir not defteri, ama ondan da fazlası. İstediğiniz kadar sayfa, yazı, not tutun ve istediğiniz katmanlamada düzenleyin, bildiğiniz kendinize özel bir web sayfası hazırlamak gibi. Ama konumuz Notion değil, buna gelen yapay zeka özellikleri.

Peki bir not sayfasında yapay zekayı neden kullanacaksınız, ne işinize yarayacak? İşte bu da bugünkü konumuz olacak. Notion'daki yapay zeka tamamıyla sizlere işlerinizde destek olmak için yaratılmış harika bir araç, yardımcı, hatta asistan niteliğinde. Gelin, belki de yapay zekanın en kişisel hali olan Notion AI'ya beraber bakalım. Bir dipnot, ben Notion nasıl kullanılır anlatmayacağım o ciddi manada uzun ve başka bir yazının konusu olabilecek bir konu, bu yüzden onu es geçiyoruz.

Öncelikle, bu yapay zeka ücretli, fakat diğer yapay zeka sağlayıcılarının 20$ fiyatına kıyasla sadece 10$ talep ediyor, ve Notion kullanmanın başka ekstra ücretinin de olmadığını düşünürsek fiyatlandırma ciddi manada artı kesinlikle. Vermeye değer mi kısmına gelirsek eğer, o biraz soru işareti denilebilir. Anlatacaklarım sizin ilginizi çekiyor mu çekmiyor mu diye kıyaslayarak buna karar verebilirsiniz.

Notion'da boş bir sayfa açtığınızda eğer ki yapay zeka özellikleri açıksa üstte gördüğünüz "start writing with AI" butonunu görebilirsiniz. Buna bastığınızda sizlere bazı önerilerde bulunuyor neler yapabileceğiyle ilgili, işte klasik hikaye, blog yazısı, makale gibi şeyler yazdırabiliyorsunuz. Peki yazma becerileri nasıl? Tabii ki bir GPT 4 seviyelerinde olduğunu söylemek zor, fakat yine de güzel içerikler çıkarabiliyor. Ama, burada asıl güzel olan kısım sıfırdan bir şey üretmek değil, olanı şekillendirmek.


Örnek olarak bir web sayfasından ortalama uzunlukta bir yazıyı kopyaladım ve sayfaya yapıştırdım. Tümünü seçerek ister yazının yanındaki 6 noktaya basarak oradan Ask AI butonuna basabiliyorsunuz, ya da isterseniz direkt Ctrl+J butonuyla yapay zekaya geçebiliyorsunuz. Ve gördüğünüz gibi seçenekler oldukça çok, "yazıyı iyileştirme, yazım yanlışlarını düzeltme, yazıyı kısaltma veya uzatma, tonunu değiştirme, basitleştirme, özetleme, çevirme, açıklama, yapılacakları listeleme" gibi seçenekler, ya da bunları beğenmediyseniz tamamıyla kendi komutunuzu girerek yazıyı istediğiniz şekle sokma seçeneğine sahipsiniz. Bundan önce karşılaştırma yazısında anlattığım Gemini modelinde de hatırlayacaksınız bu tarz bir özellik vardı, çok daha basit olsa da. Özellikle eğer benim gibi çok teknik terimler, metinlerle işiniz varsa bu basitleştirme komutu, açıklama komutu, özetleme komutu ciddi manada hayat kurtarıcı olabiliyor. Evet bunlar tüm yapay zeka modellerinde mevcut özellikler, fakat bu denli düzenleme şansı muhtemelen başka bir yapay zekada yok. Bu söylediğim tüm özellikleri önce yapay zekaya sıfırdan yazdırıp sonra düzenlemesini de isteyebilirsiniz bu arada. Ayrıca daha da güzel kısmı, bu yapay zeka oldukça hızlı çalışıyor. Eğer ki sunucuda veya internetinizde sorun yoksa, isteminizi çok hızlı şekilde yerine getiriyor, ki pratiklik amaçlayan bir yapay zeka için bu kesinlikle olmazsa olmaz.

Temel özelliği yapay zekanın aslında bu, fakat yeni gelen ekstraları var ki, bunlar ciddi manada oyunu değiştiriyor. Birincisi;


Örnek olarak bu sayfayı vereyim, mesela bu tarz bir tablo oluşturdunuz, kategorileştirdiniz ve sıraladınız. Yana açacağınız yeni sütunda yapay zeka destekli olarak satırları özetleştirmesini, satırla alakalı istediğiniz tarzda bir komut vermeyi, çeviriyi, ve anahtar kelimeleri vermesini isteyebiliyorsunuz. Örnek olarak mesela "autofill" özelliği ile "bu verdiğim bilgiler neticesinde çok kısa bir özet oluştur, ve şarkıyı kendince puanla" komutunu deneyelim.


Gördüğünüz gibi tüm satırlardan bilgileri aldı, tek cümlede özetledi. Bunu istediğiniz kadar satırda yapmasını isteyebiliyorsunuz, ciddi manada hayat kurtarıcı kullanımları olabilecek ilginç ve güzel bir özellik. Siz tabi benim kullanımıma nazaran daha yaratıcı çözümler bulacaksınızdır.

Ve gelelim en sevdiğim özelliğe, Q&A özelliği. Bu özellik, sizin sayfanıza bağlı bir chat gpt gibi düşünülebilir, sayfalardaki verileri analiz ediyor, şekillendiriyor, aradığınızı sizlere gösteriyor. Mesela bir örnek vereyim sizlere;

Yapılacaklar listesi adlı bir klasör oluşturdum, burada birden fazla görev ekledim ve sadece 2 tanesi yarın içindi. Yapay zekaya yarın için yapılacaklar neler diye sorduğumda analiz edip 5 10 saniye içinde bana sundu, üzerine kaynak da belirtti. Ciddi manada kullanışlı, ve benim asistan olarak nitelendirmemdeki tek sebep bu özellik. Siz ne isterseniz, sayfanızı tarayıp size sunabilecek, ve zaman kazandıracak harika bir şey gerçekten. Tek sorun, şu an beta aşamasında ve pek harika çalışmıyor, anlamadığı olabiliyor. Deneme yanılma yaparak nerelerde işinize yarayacağını keşfetmeniz gerekmekte. Ama doğru kullanımla gerçekten hayat değiştirebilecek kadar güzel bir özellik olduğunu belirtmeliyim. Daha da güzeli, siz uygulamada olmasanız dahi Ctrl+Shift+K tuşlarıyla nerede olursanız olun bu yapay zekaya soru sorabiliyorsunuz, bu da pratiklik bakımından çok ciddi bir fayda kesinlikle.

Sonuç itibariyle, hem kendinize ait site şeklinde bir not defteriniz, hem de bu not defterinin her karışında sıfırdan içerik üretme, olan içeriği düzenleme, ve bunları organize etme konusunda yardımcı olan yapay zekanız olmuş oluyor. Eğer dediğim gibi doğru kullanılabilirse hayat değiştirebilecek özelliklere sahip. Hala mükemmel çalışmıyor, eksik tarafları var, bazen saçmalayabiliyor veya doğru sonucu veremeyebiliyor, fakat siz de biraz deneme yanılma ile doğru kullanımı bulursanız sadece 10$ karşılığında kişisel ve her zaman yanınızda olan bir asistan elde ediyorsunuz. Bana değer gibi geldi, siz ne dersiniz?


En Popüler Yazılarım

50 mp giriş seviyesi kameralar neden 48 mp giriş seviye kameralardan daha kötü?

 Evet bu konu birazcık benim pazarlama argümanlarına saldırım gibi olacak, çünkü insanları pazarlama yöntemleri ile kandırmanın peşindeler belli ki. Ortada şöyle saçma bir kanı var, aynı fiyat etiketindeki iki telefona bakıyor mesela Mehmet diye biri, Mehmet telefonlardan pek anlamıyor ve sayılara bakarak karar vermek istiyor. Birinde 48, diğerinde 50 mp kamera görünce matematik bilgisiyle 50>48 diyerek 50 mp kameranın daha iyi olduğu kanısına varıyor. Amma velakin detaya indiğimizde durum pek öyle değil. Öncelikle Sony'nin orta üst segmentteki telefonlarda kullanılan 50 mp sensörü konumuzun dışında, o sensör bambaşka bir kitleye hitap ediyor. Biz giriş ve orta seviyedeki telefonların sensörlerini baz alacağız. En basit örnek ile redmi note 10 ve redmi note 11 farkına göz atalım. Note 10 sensör olarak Sony IMX 582 48 mp'lik sensörünü kullanırken, Note 11 sensör olarak Samsung JN1 50 mp'lik sensörünü kullanıyor. Şimdi Mehmet olduğumuzu varsayarsak, Note 10 eski model 1 yı...

Anker Bu İşi Çözmüş! - Q30 İncelemesi ve Q10i Karşılaştırması

Aylar hatta yıllar boyu arayış içinde olduğum kulaklık serüveninde, kimi iyi kimi kötü kulaklıkları deneyim ettim ve şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, arayışım sona erdi. Mükemmele en yakın kulaklığı galiba buldum bu sefer. Anker markasıyla tanışıklığım aslında kulaklık ile olmadı, bluetooth hoparlör ile oldu. Jbl go 2 modelinin 200 250 civarına satıldığı dönemlerde anker'in ona rakip bir bluetooth hoparlörü 120 liraydı. Ben de beklentiye girmeden yorumların da inanılmaz pozitif olmasıyla aldım ve sonuç, JBL HALT ETMİŞ! Sırf popülarite ve marka bilinirliği kullanılarak artık pek ekonomik olmayan jbl modelleri, üzerine artık ciddi bir rakibe sahipti anlaşılan. Bu hoparlör galiba o paraya alabileceğim en iyi hoparlördü çünkü, daha iyisi o dönemde yoktu imkansızdı olamazdı zaten hele ki o fiyata. Ses yüksekliği, bas performansı, boyutu gibi konularda her şekilde mükemmele yakın bir üründü. 3W hoparlörler arasında bence JBL ile zirve noktada gösterilmesi gerekti hatta. Fakat z...

Yapay Zeka Kapışması V2 - Copilot vs Gemini vs ChatGPT

 Ben ilk defa bu kapışmayı yapalı 2,5 ay geçti, ve bu sırada düşündüğümden çok daha fazla gelişme gördük. Ben de dedim ki, madem geliştiler bir daha kapıştıralım geleceğin asistanlarını. Bu sefer biraz puanlama tarafına da gireceğiz, ve sonda kategorileşmiş ve toplu halde kimin daha iyi olduğuna her yönden karar vereceğiz. Eski yazım için  Geleceğin Asistanları, Fakat Hangisi En İyisi? (ChatGPT vs Microsoft Copilot vs Google Bard) (alphardal.blogspot.com)  linkine tıklayabilirsiniz. Ama önce şuradan başlayalım, 2,5 ayda ne değişti? Copilot'un tasarımı elden geçirildi, GPTs denilen özellik hem ChatGPT hem de Copilot'a geldi, Copilot'a eklentiler dahil oldu, ChatGPT ile sesli konuşma özelliği geldi, Bard direkt olarak kimlik değiştirdi, modeli güncellendi ve tasarımı yine değiştirildi, yeni adı Gemini olan Bard'ın mobil uygulaması çıktı vs vs. Evet, bunların hepsi son 2.5 ayda oldu, ciddi manada sert bir kapışma var ortada ve tüm modeller birbirlerine ayak uydurma çabasın...

VIP Yapay Zekalar - Ücretli Yapay Zekalar Arasındaki Mücadele V3 (ChatGPT - Copilot - Gemini)

Bunu yapay zeka karşılaştırması V3 olarak da alabiliriz, ama bu seferki konuklarımız ücretli modeller. Hangisine para verilmeli, neler kazandırır para vermek, veya vermeden de hayata devam edilebilir mi? Tüm bu sorulara bu yazı sonrası cevap bulacağız hep birlikte. Bu seferki yazıda yine yapay zekaları ayrı ayrı değerlendirmeye çalışacağım, ve sonda da yine genel bir değerlendirmemiz olacak. (Başlamadan önce ek bilgi olarak düşeyim, maalesef Copilot Pro versiyonu elimde yok, ama ücretli de ücretsiz de aynı model kullanıldığından, sadece hız farkettiğinden çok etkiler bir durum olmayacak karşılaştırma için) Öncelikle eski kraldan başlayalım; Copilot Pro Dediğim gibi Pro versiyonu elimde yok, ama arayüzü olsun, kullanılan GPT 4 turbo modeli olsun durum pek farketmiyor zaten o yüzden karşılaştırmaya katabilirim diye düşünüyorum. Arayüzü hemen sizlere göstereyim; Bilindik arayüz halen devam etmekte, yukarıda dönen örnek promptlar ve görselleştiren resimler, altında 3 stil seçimi, onun da a...

Akıllı Saat Budur İşte - Samsung Galaxy Watch 4 Classic Uzun Kullanım Deneyimleri

 Yaklaşık 4 ay önce aldığım bu saat, benim şu ana kadar vazgeçilmez bir parçam olmayı daha şimdiden başarmış vaziyette, ki bunu yapması pek sürpriz sayılmamalı. Gerek donanımı, gerek yazılımı ile halen yeni versiyonlarına kıyasla fiyat performans krallığına kaldığı yerden devam eden bir saatten bahsediyoruz. Bu saat öncesinde gerek akıllı bileklikler, gerek akıllı saatler olsun başka ürünleri deneyim ettim, ve son ulaştığım noktada şimdilik oldukça mutlu hissetmekteyim... İnceleme gibi yapmak istemiyorum bu yazıyı, teknik özelliklerini irdeleyen onlarca yazı, video içeriği bulmanız zaten mümkün. Burada normal günlük bir kullanıcı gözünden neler gözlemlediğimi sizlere aktarmak istiyorum aslında... Buna da tasarımıyla başlarsak, tasarımı cidden çok şık. Ben gümüş rengini aldım ve kolda cidden bir aksesuar niteliği taşıdığı bariz şekilde ortada, paslanmaz çelik yüzeyi, parlak dönen çerçevesi, kaliteli ekranı ve bütünlüğü sağlayan tasarımıyla kolda çok hoş durduğunu söylemeliyim. Sadec...

E Bu Çok İyiymiş - Xbox 9.Nesil Oyun Kolu İncelemesi

Daha yeni sizlere bir yazı paylaştım, bu yazıda 2 adet imitasyon kol, ve hesaplı olmasına rağmen harika bir performansa sahip logitech oyun kollarını beraber her açıdan irdelemiştik. Şimdi, ben bu yazıyı yazdığımda f310 modeli 2 3 yıllık serüveninin sonuna gelmek zorunda kaldı, çünkü Lb tuşu bir düşürme sonucu çalışmaya devam etse de hissizleşti, yani basıp basmadığınızı anlamıyorsunuz ama bastırdığınızda bir şekil çalışıyor gibi düşünebilirsiniz. Ben de bunun sonrasında fellik fellik yeni oyun kollarını araştırmaya başladım. Önümde 2 seçenek vardı, ya ucuza yönelecektim ve geleceği pek düşünmeyecektim, ya da bir çılgınlık yapıp almışken tam alayım diyecektim. Yazının başlığından hangisini seçtiğim malum gibi 😅 Aldım kendisini, hemen ertesi gün kapıma geldi, ve evet taksitle aldım tekte ödeyecek maddi durumum yoktu maalesef :') Beklentim de, tamamiyle stabil her şeyi düzgün çalışan sorunsuz bir kol olmasıydı. Ve galiba da elde ettim, birkaç pürüz dışında en azından... Bu pürüzleri...

Devil May Cry Övüyorum! Evet Baya Baya Övüyorum.

Geçenlerde oturuyorum, kafama bir şey dank etti, ben bayadır devil may cry övmüyordum! Dedim böyle olmaz dengelemeliyim, bu yüzden bu blog gönderisini yazmaya karar verdim. Belki bu şekilde biraz rahatlarım ümidiyle. Bu seriyle alakalı o kadar çok anlatacak şeyim var ki, neyi anlatsam nereden başlasam inanın bilmiyorum. O yüzden ben en iyisi geçmişimden başlayayım. Nesin Ya Sen? Öncelikle seriyle alakalı hiçbir bilgim yok iken bir gün (Aşağı yukarı 2019-2020 civarları olması gerek) Dost Kayaoğlu beyciğim aracılığıyla oyuna denk gelmiştim, o güne kadar bırakın Hack and Slash nedir bilmek, aksiyon türüne öyle bağlılığım dahi yoktu. Fakat görünüşte "Hmm aslında hoş gibi" diyip Devil May Cry 4'e atladım. Girdiğimde, tek hatırladığım şey karakter havadayken ateş edince havada asılı kalmasıydı, çok garip dedim ve herhalde benlik değil diyerek kenara çektim. Sonrasında ilerleyen aylarda bir daha deneme aşkı doğdu içime, neden bilmiyorum oyun kendine çekiyordu beni sanki.  Birkaç...

Google Kamera ve Stok Kamera Uygulaması Farkı! (Dikkat Ciddi Farklar İçermektedir)

 Merhabalar efenim, bugün konuşmak istediğim konu google camera uygulamasının beni nasıl şaşırttığı konusu. Ben 1 yıldır Xiaomi Redmi Note 10 5G telefonunu kullanmaktayım, arka kamera sensörü olarak 48 mp f/1.79 1/2" sensörlü bir kamera var, ön kamerası da 8 mp f/2.0 şeklinde. Son 1 2 ay öncesine kadar kendi stok kamera uygulamasını kullanarak hayatıma devam etmiştim, ve birkaç saçmalığı saymazsak oldukça da memnun sayılırdım. Fakat bir gün kafama google kamera kurmak geldi ve o günden sonra nasıl büyük bir hata yaptığımı farkettim, aradaki fark dağlar kadardı! Ne gibi farklar olduğunu örnekler ile sizlere aktaracağım, özellikle birden fazla fotoğraf ve birden fazla durum örneği kullanmaya çalıştım ki, bu durumun şans veya rastlantı olmadığını sizlere gösterebileyim. Gece, gündüz, selfie, manzara, portre vb birden fazla örnek yer alacak. Fotoğraflar ile ilgili son bir bilgi vereyim, altında filigran olan ve telefonun isminin yazdığı fotoğraflar stok uygulamanın fotoğrafları, bir ş...

Kulaklık Seçimi Nasıl Yapılmalı?

 Özellikle ortamdan izole olmak, kendinle baş başa kalmanın her geçen gün daha da zorlaştığı günümüz dünyasında artık bunu yapmak için kulaklıklar eskisine nazaran daha kritik bir noktaya evrildi. Biraz gürültüden kaçayım, müziğin ritmine kendimi kaptırayım dediğinizde kulaklık ciddi manada önemli bir kıstas haline geliyor. Çok seçenek var bu türde, bu yüzden neyi neden seçmeli insanlar şaşırabiliyor, ya da şaşırmıyor umursamadan ucuzunu alıp geçedebiliyor. Bu yazının kulaklıklar ile alakalı kapsamlı bir rehber olmasını umuyorum ve başlıyorum. Şimdi öncelikle 2 seçeneğiniz var, ya kulak üstü, ya da kulak içi. Kulak üstü kulaklıklar genel manada büyüklükleri, taşınabilirliği ile çok günlük yaşam dostu gibi durmasa da, özellikle pasif izolasyonu, sahne genişliği ve sürücü boyutlarıyla sizi konser alanındaymış hissiyatına sokabilecek yegane türdeki kulaklıklardır. Kulak içi kulaklıklar genelde pratikliğiyle ve taşınabilirliğiyle ön plandadır. Başka iki seçenek de kablolu kablosuz ayrı...

Ya Bir Oyun İnsanı Ne Kadar Kendine Bağımlı Yapabilir Ki? (Vampire Survivors İncelemesi)

 Bugün konuşacağım konu lanet Vampire Survivors (Yazının kalanında VS diye hitap edeceğim kendisine) ve neden lanet olduğunu ise yazının sonunda pekala anlayacaksınız. Çünkü bu oyun hayat emici bir oyun ciddiyim, nedenleriyle anlatayım. Önce oyunun temelinde ne olduğuyla girişelim, bu oyun çok basit bir rogue like hayatta kalma oyunu, oyun size verdiği karakter ekipman ve özelliklerle kendinizi geliştire geliştire birden fazla haritada belli düşman dalgalarına karşı kalıp hayatta kalmanızı amaçlayan çok basit bir oyun aslında bakarsanız. Oyunda tek bir mekanik var, yürümek. Sizin yapabildiğiniz tek şey yürümek oyun gerisini kendi otomatik yapıyor. Bu basitlik kafa dağıtmalık bir oyun olarak ele alırsak güzel bir avantaj. Pekii oyunu ilk aldığınızda ne hissediyorsunuz sizlere bir bir anlatayım. Öncelikle oyuna girdiğinizde tek bir karakter gözüküyor, bir harita var ve öylece giriyorsunuz. Bu Mad forest denilen harita oyunun başlangıcı için çok zor bir harita bundan ötürü genelde 10-...