Ana içeriğe atla

Rogue-Lite Kralı Geri Döndü! - Hades 2 İlk Değerlendirme

 Genel olarak bu türdeki oyunlarla uzaktan yakından hiç alakam olmamıştır geçmişte, ölünce en baştan başlama fikri cidden korkutucu gelirdi bana çünkü. O kadar uğraş, emek ver ama sonra en baştan başla, aşırı zahmetliydi bana kalırsa. O yüzden bu tarzdaki öl öl yeniden başla türündeki oyunlardan hep uzak durdum, taa ki hades ile karşılaşasaya kadar. Zaten Devil May Cry 5 incelememi okuyanlar benim Hack and Slash türüne olan ilgimi az çok biliyordur, bunu bir de harika çeşitlilik, izometrik 2-3 boyut arası sanatsal harika tasarım, ve tatmin edici mekaniklerle birleştirince, üzerine bir de rogue-like yapınca mükemmel formül bulunmuş oluyor. Oyun bağımlılık yapıyordu ciddi manada, o kadar çok seçeneğiniz, yapabileceğiniz kombinasyon vardı ki, sınırsız gibi hissettiriyordu bir müddet sonra.

Hades 2'yi 20 saati aşkın süre boyunca oynadım, son bossu daha geçemedim 2.fazının yarısına kadar 1 2 kez geldim ama maalesef geçemiyordum bir türlü. Ama bu oyundan zevk almamı hiç engellemedi, 6 silah, onlarca farklı yetenek, her bir oyunda değişen ve gelişen siz, yine değişen ve gelişen çevre, her şeyiyle oyun sonsuza kadar oynamalık harika bir oyundu. O kadar çok seçeneğiniz vardı ki, bir oyunu bitirmenin kombinasyonlarını çıkarmaya kalksak herhalde çok absürt yükseklikte bir sayıya geliriz.

Sonrasında bir anda yıllar önce duyurulan Hades 2 hiç önden bilgilendirilmeden pat diye erken erişimde önümüze fırlatıldı, oyunun fiyatı 15 dolardı üstelik, bizim bölgeye kıyak da geçmişlerdi ki 15 dolar bu oyuna fazla fazla değer bir miktardır emin olun. Oyun peki nasıl, ilkinden iyi mi, yoksa karbon kopyası mı. Hepsini konuşacağız, bence Hades 2, Hades oyununu nihai sürümü gibi, fakat birkaç eksik haricinde

Bu bir "İlk Değerlendirme", oyunu sadece 2 saat kadar deneyim ettim, o yüzden uzun bir inceleme daha yayınlayacağım. Bu sefer Hades 2 oyununda Melinoe adlı Zagreus beyciğimizin kardeşini kontrol ediyoruz, Zaman Titanı adında bir kişi ailemizi ve hükümdarlığı esir almış, amacımız onu durdurarak babamızı, annemizi ve kardeşimizi kurtarmak. Hikaye ana nokta olmasa da anlatım cidden çok tatlı, ve bence ilk oyundan bu anlatım kısmında daha iyi iş çıkarıyor. En azından bu sefer amacımız daha içlendirebileceğimiz somut bir amaç, tabi hikayeyi ana nokta olarak görüyorsanız.

Oynanış temelde aynı gibi dursa da, çok temel yeniliklere gidilmiş. Bir kere artık yeni bir barımız var, bu bar Efsun olarak geçiyor, Efsun miktarı sizlere tuşlara uzun basmayla yapabileceğiniz özel güçlerin kullanımı için gerekiyor, ki bu özel güçlerin kullanımı çeşitliliği bambaşka noktaya çekmiş. Yetenekleriniz artık çift katmanlı yani, normal ama hızlı saldırılar, yavaş ama güçlü saldırılar gibi. Üstelik sonunda çok istediğim bir değişiklik yapılmış, Xbox kontrolcüsüne göre B tuşuna atanmış "Cast" saldırıları yerine artık bir alana dondurma büyüsü atıyorsunuz, böylece o alandaki düşmanlar hareketsiz kalıyor. Bu alanı çok farklı şekillerde kullanmak mümkün, alan içinde daha fazla hasar alacak şekilde, ya da yanacak şekilde gibi gibi. Yine B tuşuna basılı tutarsanız Efsun karşılığında alan içerisindeki yaratıklara ciddi bir hasar verebiliyor, tabi bu birazcık bekleme gerektiriyor doğru zamanda yapılması gereken bir saldırı. Oyunda 4 silah var, ben daha birini deneyebildim, diğer üçünü deneyince daha detaylı anlatacağım. Tek eksi benim gördüğüm, ard arda dash yani atılma yapamıyorsunuz, hem dash atmak artık ufak bir gecikmeyle oluyor, hem de bir dash sonrası çok ufak bir bekleme sürecine giriyorsunuz. Yani ard arda atıla atıla oynayan birisiyseniz biraz taktik değiştirmeniz gerekecek, muhtemelen bilinçli yapılmış bir değişiklik, ama ben ilk oyundaki halini yeğlerdim.

Daha birsürü yenilik var, iksir hazırlama, arcana kartları gibi gibi ama onları tam incelemeye bırakmak istiyorum, kısaca şimdilik gördüğüm kadarıyla Hades 2, nihai Hades deneyimini çok da güzel şekilde verebilecek gibi duruyor. Tam incelemede bunu daha uzun konuşuruz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

E Bu Çok İyiymiş - Xbox 9.Nesil Oyun Kolu İncelemesi

Daha yeni sizlere bir yazı paylaştım, bu yazıda 2 adet imitasyon kol, ve hesaplı olmasına rağmen harika bir performansa sahip logitech oyun kollarını beraber her açıdan irdelemiştik. Şimdi, ben bu yazıyı yazdığımda f310 modeli 2 3 yıllık serüveninin sonuna gelmek zorunda kaldı, çünkü Lb tuşu bir düşürme sonucu çalışmaya devam etse de hissizleşti, yani basıp basmadığınızı anlamıyorsunuz ama bastırdığınızda bir şekil çalışıyor gibi düşünebilirsiniz. Ben de bunun sonrasında fellik fellik yeni oyun kollarını araştırmaya başladım. Önümde 2 seçenek vardı, ya ucuza yönelecektim ve geleceği pek düşünmeyecektim, ya da bir çılgınlık yapıp almışken tam alayım diyecektim. Yazının başlığından hangisini seçtiğim malum gibi 😅 Aldım kendisini, hemen ertesi gün kapıma geldi, ve evet taksitle aldım tekte ödeyecek maddi durumum yoktu maalesef :') Beklentim de, tamamiyle stabil her şeyi düzgün çalışan sorunsuz bir kol olmasıydı. Ve galiba da elde ettim, birkaç pürüz dışında en azından... Bu pürüzleri...

Yapay Zeka Kapışması V2 - Copilot vs Gemini vs ChatGPT

 Ben ilk defa bu kapışmayı yapalı 2,5 ay geçti, ve bu sırada düşündüğümden çok daha fazla gelişme gördük. Ben de dedim ki, madem geliştiler bir daha kapıştıralım geleceğin asistanlarını. Bu sefer biraz puanlama tarafına da gireceğiz, ve sonda kategorileşmiş ve toplu halde kimin daha iyi olduğuna her yönden karar vereceğiz. Eski yazım için  Geleceğin Asistanları, Fakat Hangisi En İyisi? (ChatGPT vs Microsoft Copilot vs Google Bard) (alphardal.blogspot.com)  linkine tıklayabilirsiniz. Ama önce şuradan başlayalım, 2,5 ayda ne değişti? Copilot'un tasarımı elden geçirildi, GPTs denilen özellik hem ChatGPT hem de Copilot'a geldi, Copilot'a eklentiler dahil oldu, ChatGPT ile sesli konuşma özelliği geldi, Bard direkt olarak kimlik değiştirdi, modeli güncellendi ve tasarımı yine değiştirildi, yeni adı Gemini olan Bard'ın mobil uygulaması çıktı vs vs. Evet, bunların hepsi son 2.5 ayda oldu, ciddi manada sert bir kapışma var ortada ve tüm modeller birbirlerine ayak uydurma çabasın...

50 mp giriş seviyesi kameralar neden 48 mp giriş seviye kameralardan daha kötü?

 Evet bu konu birazcık benim pazarlama argümanlarına saldırım gibi olacak, çünkü insanları pazarlama yöntemleri ile kandırmanın peşindeler belli ki. Ortada şöyle saçma bir kanı var, aynı fiyat etiketindeki iki telefona bakıyor mesela Mehmet diye biri, Mehmet telefonlardan pek anlamıyor ve sayılara bakarak karar vermek istiyor. Birinde 48, diğerinde 50 mp kamera görünce matematik bilgisiyle 50>48 diyerek 50 mp kameranın daha iyi olduğu kanısına varıyor. Amma velakin detaya indiğimizde durum pek öyle değil. Öncelikle Sony'nin orta üst segmentteki telefonlarda kullanılan 50 mp sensörü konumuzun dışında, o sensör bambaşka bir kitleye hitap ediyor. Biz giriş ve orta seviyedeki telefonların sensörlerini baz alacağız. En basit örnek ile redmi note 10 ve redmi note 11 farkına göz atalım. Note 10 sensör olarak Sony IMX 582 48 mp'lik sensörünü kullanırken, Note 11 sensör olarak Samsung JN1 50 mp'lik sensörünü kullanıyor. Şimdi Mehmet olduğumuzu varsayarsak, Note 10 eski model 1 yı...