Ana içeriğe atla

Nevi Şansına Münhasır Bir Kulaklık - Marshall Major V İncelemesi

Kulaklık konusunda diğer konulara nazaran bir tık daha seçiciyim. Dinlediğim şarkının detaylarını ayırt etmeyi, bir evrenmiş gibi müziklerin içine girip müziği yaşamayı çok severim. Bu adımda da, haliyle kaliteli ürünlere genellikle bakış atmaya çalışırım. Bugünkü konumuz da, bu yoldaki yeni durağım Marshall Major V.

Birkaç husus var, onları aradan çıkarayım. Bu kulaklık kulağı kapsayan bir kulaklık değil, kulak üstü. Üstelik, ANC özelliği bulunmamakta, ve de pasif gürültü engellemesi pek harika sayılan bir kulaklık değil. Bunlar kulaklığın eksi tarafları değil, ama tercih edecekseniz göz ardı edilmemesi gereken tarafları. Ne aldığınızı bilerek alıp, beklentinizi ona göre şekillendirirseniz, bu kulaklık size çok keyif verecektir.

O zaman tasarımla başlayalım, ki en övülesi taraflarından birisi tasarımı. Kendine has dokulu deri tasarımı, metal kafa bandı ayarları, ve oldukça yumuşak kulak süngerleri ile, hem segmentinin en konforlu kulaklıklarından biri, hem de çok şık. Dışardan bakan birisi, direkt olarak ayırt edip "Bu Marshall mı?" diyebilir. Kulaklığın gövdesi küçük olduğundan, Anker Q45 gibi modellere kıyasla daha az dikkat çekiyor, ve de katlanabilmesi sayesinde neredeyse bir ceket cebi boyutuna düşebiliyor. Taşınabilirlik konusunda en iyi kulaklıklardan biri anlayacağınız üzere. Eksi tarafı ise, kulağı kapsayan bir kulaklık kullandıysanız bugüne kadar, konforu muhtemelen daha az gelecektir sizlere. Onlara kıyasla kulağınızı kapsamadığından daha az terleme yapıyor olmasına rağmen, sonuçta az da olsa kulağa baskı yapıyor, bu da uzun kullanımlarda kişiye bağlı olarak sizi rahatsız edebilir. Ben kendi kullanımlarımda, JBL 500BT modelini kullanmış biri olarak ona kıyasla çok çok daha konforlu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim, ki ses kaliteleri kıyaslamaya giremez bile, oraya geleceğiz.

Bağlantı tarafında kendileri Bluetooth 5.3 kullanıyor, SBC ve AAC destekliyor. Üzerine bir de LDAC olsa tadından yenmezmiş, ama Youtube Music, veya Spotify kullanıyorsanız bu codec mevzusu sizi etkilemeyecektir. Mikrofonları çok deneme fırsatım olmadı, ama konuştuğum kişiler sesimi duyabildiğini söylediler ki bu yeterli, genellikle kalabalık ortamlardan konuşma yapmaya çalıştım çünkü.

Ses kalitesine gelelim şimdi, burada çok şeyden bahsedeceğiz. Öncelikle bas, tiz, ve mid ayrımını net biçimde hissedebiliyorsunuz. Şarkılarda hiçbir katman bir diğerini perdelemiyor, ki bu detay isteyen insanlar için çok güzel. Baslar çok vurucu değil, BUM BUM diye vursun diyorsanız, bu kulaklık sizin için kötü bir tercih olacaktır. Baslarda vuruculuktan çok, detaya önem vermiş Marshall. Yani basları hissediyorsunuz, alt tonlarda da katmanların olduğunu duyabiliyorsunuz. Midler bu kulaklığın en üstün tarafı kesinlikle değil, dediğim gibi ayırt ediciler, ama çok üstün değiller. Detaylamayı daha çok Tiz tarafına saklamış Marshall. Tizlerde, tabiri caizse gitarın tellerini bizzat hissediyorsunuz. Kaç tane gitar varsa, yaylı, üflemeli çalgı varsa, tek tek hepsini size hissettiriyor. Ön plana çıkardıkları şey aslında bu, detaylama oldukça başarılı. Örneğin Until It Sleeps şarkısı Metallica grubuna ait, başka kulaklıklarda dinlediğinizde (özellikle nakarat kısımlarında) bas notalar çok vurgulu olmasa da, gitar sesini baskılayan bir bas notası genele yayılarak, şarkının vurucu kısmını "Bana Göre" birazcık baltalıyordu. Birden fazla kulaklık denedim, Anker Q10i, Q30, Q45, Buds 2, Liberty 3, CMF Buds 2 Pro, hepsinde durum aşağı yukarı aynıydı. Marshall ile dinlediğimde aynı şarkıyı, içimden geçirdiğim cümle İŞTE BU olmuştu. Baslar ölmemişti, hala varlardı, ama şarkının asıl ortaya çıkması gereken noktası ön plandaydı. Benim de istediğim buydu, her nota var olsun, ama hiçbiri birbirine karşı çıkmasın. Yani anlatılanlarla doğru orantıda, gerçekten bu kulaklık bir Rock, Metal kulaklığı. Tiz notalar cılız, ve üst perdelerde kulak tırmalamadan ön plana çıkıp size detay verebiliyor, ki her marka bunu başaramaz, çünkü tizler baslara kıyasla daha hassas bir noktadır. Kulaklığın stereo ayrımı gayet başarılı, dinamik aralığı da anlattığımla doğru orantıda oldukça iyi. Tek eksisi, kulaklığın tasarımı sebebiyle çok üstün bir sahne başarımı olmaması, yani geniş bir ortamdan dinleme hissi değil de, size daha çok dar bir alandan dinleme sunmakta. Çok dar değil tabi, yine bir alan vurgusu mevcut, ama mesela Anker Q45 ile kıyaslamak bu noktada doğru olmaz. Dediğim gibi, yine bas arıyorsanız, bu kulaklık o konuda yetersiz kalabilir sizin için. Ses yüksekliği de, bence yeterli ben maksimum ses noktasından 2 3 nokta aşağıdan dinleme yaptım genellikle, çok yüksek sesle dinleme yapmıyorsanız size de yeterli gelecektir. Uygulaması üzerinden ekolayzer ayarı yaparak, basları az miktar da olsa öne çıkarabilir, tizleri yükseltebilir, ya da midleri öne çıkarabilirsiniz. 5 bantlı bir ekolayzer ayarı yapmanıza izin veriyor, bu da giriş seviyesi için makul denilebilir.

Gelelim en üstün noktasına, batarya. Bu kulaklık 100 saatlik pil vaat ediyor, evet ciddiyim 100 saat. Doğru mu diye soracaksanız, 1 gündür ortalama 2 3 saat toplamda kullanmışımdır, ve sadece yüzde 2 şarj kaybı yaşadım. Muhtemelen 100 saat vaadini karşılayacak gibi duruyor yani. Ayrıca hızlı şarj ile 15 dakikada 15 saat daha kulaklığı kullanabiliyorsunuz. Yani günde 2 saat kulaklık takan birisiyseniz, 1 aydan fazla kulaklığı kullanabilirsiniz manasına geliyor bu. İnanılmaz, gerçekten inanılmaz. 3.5 mm jack girişiyle pili biterse kablolu olarak da kullanabiliyorsunuz.

Tuşlara baktığımızda sadece 2 tuş var, biri altın renginde, 4 yöne ittirilebilen ve basılabilen, ses ayarlaması ve müzik geçişi yapabildiğiniz joystick tarzı bir tuş. Diğeri ise "M" tuşu, bu da uygulama üzerinden değiştirilebiliyor. 2 ekolayzer ayarı arasında hızlı geçiş yaparak müziğe göre sesi anında ayarlama, sesli asistanı çalıştırma, Spotify Tap olarak kullanma, veya devre dışı bırakma olarak 4 seçenekten birini seçebiliyorsunuz.

Ve durumlar bu şekilde, kulaklık başlıkta yazdığım gibi "Nevi Şahsına Münhasır" bir kulaklık, gerek tasarımı, gerek ses karakteri, gerek de pil ömrüyle. Eğer anlattıklarım sizde heyecan yarattıysa, bir teknoloji mağazasına gidip kulaklığı denemelisiniz. Ben şahsen şu an için memnunum, ilerleyen vakitlerde bir UKT videosu ile de kulaklığı uzun vade içerisinde de değerlendirmek istiyorum.

En Popüler Yazılarım

50 mp giriş seviyesi kameralar neden 48 mp giriş seviye kameralardan daha kötü?

 Evet bu konu birazcık benim pazarlama argümanlarına saldırım gibi olacak, çünkü insanları pazarlama yöntemleri ile kandırmanın peşindeler belli ki. Ortada şöyle saçma bir kanı var, aynı fiyat etiketindeki iki telefona bakıyor mesela Mehmet diye biri, Mehmet telefonlardan pek anlamıyor ve sayılara bakarak karar vermek istiyor. Birinde 48, diğerinde 50 mp kamera görünce matematik bilgisiyle 50>48 diyerek 50 mp kameranın daha iyi olduğu kanısına varıyor. Amma velakin detaya indiğimizde durum pek öyle değil. Öncelikle Sony'nin orta üst segmentteki telefonlarda kullanılan 50 mp sensörü konumuzun dışında, o sensör bambaşka bir kitleye hitap ediyor. Biz giriş ve orta seviyedeki telefonların sensörlerini baz alacağız. En basit örnek ile redmi note 10 ve redmi note 11 farkına göz atalım. Note 10 sensör olarak Sony IMX 582 48 mp'lik sensörünü kullanırken, Note 11 sensör olarak Samsung JN1 50 mp'lik sensörünü kullanıyor. Şimdi Mehmet olduğumuzu varsayarsak, Note 10 eski model 1 yı...

Anker Bu İşi Çözmüş! - Q30 İncelemesi ve Q10i Karşılaştırması

Aylar hatta yıllar boyu arayış içinde olduğum kulaklık serüveninde, kimi iyi kimi kötü kulaklıkları deneyim ettim ve şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, arayışım sona erdi. Mükemmele en yakın kulaklığı galiba buldum bu sefer. Anker markasıyla tanışıklığım aslında kulaklık ile olmadı, bluetooth hoparlör ile oldu. Jbl go 2 modelinin 200 250 civarına satıldığı dönemlerde anker'in ona rakip bir bluetooth hoparlörü 120 liraydı. Ben de beklentiye girmeden yorumların da inanılmaz pozitif olmasıyla aldım ve sonuç, JBL HALT ETMİŞ! Sırf popülarite ve marka bilinirliği kullanılarak artık pek ekonomik olmayan jbl modelleri, üzerine artık ciddi bir rakibe sahipti anlaşılan. Bu hoparlör galiba o paraya alabileceğim en iyi hoparlördü çünkü, daha iyisi o dönemde yoktu imkansızdı olamazdı zaten hele ki o fiyata. Ses yüksekliği, bas performansı, boyutu gibi konularda her şekilde mükemmele yakın bir üründü. 3W hoparlörler arasında bence JBL ile zirve noktada gösterilmesi gerekti hatta. Fakat z...

Yapay Zeka Kapışması V2 - Copilot vs Gemini vs ChatGPT

 Ben ilk defa bu kapışmayı yapalı 2,5 ay geçti, ve bu sırada düşündüğümden çok daha fazla gelişme gördük. Ben de dedim ki, madem geliştiler bir daha kapıştıralım geleceğin asistanlarını. Bu sefer biraz puanlama tarafına da gireceğiz, ve sonda kategorileşmiş ve toplu halde kimin daha iyi olduğuna her yönden karar vereceğiz. Eski yazım için  Geleceğin Asistanları, Fakat Hangisi En İyisi? (ChatGPT vs Microsoft Copilot vs Google Bard) (alphardal.blogspot.com)  linkine tıklayabilirsiniz. Ama önce şuradan başlayalım, 2,5 ayda ne değişti? Copilot'un tasarımı elden geçirildi, GPTs denilen özellik hem ChatGPT hem de Copilot'a geldi, Copilot'a eklentiler dahil oldu, ChatGPT ile sesli konuşma özelliği geldi, Bard direkt olarak kimlik değiştirdi, modeli güncellendi ve tasarımı yine değiştirildi, yeni adı Gemini olan Bard'ın mobil uygulaması çıktı vs vs. Evet, bunların hepsi son 2.5 ayda oldu, ciddi manada sert bir kapışma var ortada ve tüm modeller birbirlerine ayak uydurma çabasın...

VIP Yapay Zekalar - Ücretli Yapay Zekalar Arasındaki Mücadele V3 (ChatGPT - Copilot - Gemini)

Bunu yapay zeka karşılaştırması V3 olarak da alabiliriz, ama bu seferki konuklarımız ücretli modeller. Hangisine para verilmeli, neler kazandırır para vermek, veya vermeden de hayata devam edilebilir mi? Tüm bu sorulara bu yazı sonrası cevap bulacağız hep birlikte. Bu seferki yazıda yine yapay zekaları ayrı ayrı değerlendirmeye çalışacağım, ve sonda da yine genel bir değerlendirmemiz olacak. (Başlamadan önce ek bilgi olarak düşeyim, maalesef Copilot Pro versiyonu elimde yok, ama ücretli de ücretsiz de aynı model kullanıldığından, sadece hız farkettiğinden çok etkiler bir durum olmayacak karşılaştırma için) Öncelikle eski kraldan başlayalım; Copilot Pro Dediğim gibi Pro versiyonu elimde yok, ama arayüzü olsun, kullanılan GPT 4 turbo modeli olsun durum pek farketmiyor zaten o yüzden karşılaştırmaya katabilirim diye düşünüyorum. Arayüzü hemen sizlere göstereyim; Bilindik arayüz halen devam etmekte, yukarıda dönen örnek promptlar ve görselleştiren resimler, altında 3 stil seçimi, onun da a...

Akıllı Saat Budur İşte - Samsung Galaxy Watch 4 Classic Uzun Kullanım Deneyimleri

 Yaklaşık 4 ay önce aldığım bu saat, benim şu ana kadar vazgeçilmez bir parçam olmayı daha şimdiden başarmış vaziyette, ki bunu yapması pek sürpriz sayılmamalı. Gerek donanımı, gerek yazılımı ile halen yeni versiyonlarına kıyasla fiyat performans krallığına kaldığı yerden devam eden bir saatten bahsediyoruz. Bu saat öncesinde gerek akıllı bileklikler, gerek akıllı saatler olsun başka ürünleri deneyim ettim, ve son ulaştığım noktada şimdilik oldukça mutlu hissetmekteyim... İnceleme gibi yapmak istemiyorum bu yazıyı, teknik özelliklerini irdeleyen onlarca yazı, video içeriği bulmanız zaten mümkün. Burada normal günlük bir kullanıcı gözünden neler gözlemlediğimi sizlere aktarmak istiyorum aslında... Buna da tasarımıyla başlarsak, tasarımı cidden çok şık. Ben gümüş rengini aldım ve kolda cidden bir aksesuar niteliği taşıdığı bariz şekilde ortada, paslanmaz çelik yüzeyi, parlak dönen çerçevesi, kaliteli ekranı ve bütünlüğü sağlayan tasarımıyla kolda çok hoş durduğunu söylemeliyim. Sadec...

E Bu Çok İyiymiş - Xbox 9.Nesil Oyun Kolu İncelemesi

Daha yeni sizlere bir yazı paylaştım, bu yazıda 2 adet imitasyon kol, ve hesaplı olmasına rağmen harika bir performansa sahip logitech oyun kollarını beraber her açıdan irdelemiştik. Şimdi, ben bu yazıyı yazdığımda f310 modeli 2 3 yıllık serüveninin sonuna gelmek zorunda kaldı, çünkü Lb tuşu bir düşürme sonucu çalışmaya devam etse de hissizleşti, yani basıp basmadığınızı anlamıyorsunuz ama bastırdığınızda bir şekil çalışıyor gibi düşünebilirsiniz. Ben de bunun sonrasında fellik fellik yeni oyun kollarını araştırmaya başladım. Önümde 2 seçenek vardı, ya ucuza yönelecektim ve geleceği pek düşünmeyecektim, ya da bir çılgınlık yapıp almışken tam alayım diyecektim. Yazının başlığından hangisini seçtiğim malum gibi 😅 Aldım kendisini, hemen ertesi gün kapıma geldi, ve evet taksitle aldım tekte ödeyecek maddi durumum yoktu maalesef :') Beklentim de, tamamiyle stabil her şeyi düzgün çalışan sorunsuz bir kol olmasıydı. Ve galiba da elde ettim, birkaç pürüz dışında en azından... Bu pürüzleri...

Devil May Cry Övüyorum! Evet Baya Baya Övüyorum.

Geçenlerde oturuyorum, kafama bir şey dank etti, ben bayadır devil may cry övmüyordum! Dedim böyle olmaz dengelemeliyim, bu yüzden bu blog gönderisini yazmaya karar verdim. Belki bu şekilde biraz rahatlarım ümidiyle. Bu seriyle alakalı o kadar çok anlatacak şeyim var ki, neyi anlatsam nereden başlasam inanın bilmiyorum. O yüzden ben en iyisi geçmişimden başlayayım. Nesin Ya Sen? Öncelikle seriyle alakalı hiçbir bilgim yok iken bir gün (Aşağı yukarı 2019-2020 civarları olması gerek) Dost Kayaoğlu beyciğim aracılığıyla oyuna denk gelmiştim, o güne kadar bırakın Hack and Slash nedir bilmek, aksiyon türüne öyle bağlılığım dahi yoktu. Fakat görünüşte "Hmm aslında hoş gibi" diyip Devil May Cry 4'e atladım. Girdiğimde, tek hatırladığım şey karakter havadayken ateş edince havada asılı kalmasıydı, çok garip dedim ve herhalde benlik değil diyerek kenara çektim. Sonrasında ilerleyen aylarda bir daha deneme aşkı doğdu içime, neden bilmiyorum oyun kendine çekiyordu beni sanki.  Birkaç...

Google Kamera ve Stok Kamera Uygulaması Farkı! (Dikkat Ciddi Farklar İçermektedir)

 Merhabalar efenim, bugün konuşmak istediğim konu google camera uygulamasının beni nasıl şaşırttığı konusu. Ben 1 yıldır Xiaomi Redmi Note 10 5G telefonunu kullanmaktayım, arka kamera sensörü olarak 48 mp f/1.79 1/2" sensörlü bir kamera var, ön kamerası da 8 mp f/2.0 şeklinde. Son 1 2 ay öncesine kadar kendi stok kamera uygulamasını kullanarak hayatıma devam etmiştim, ve birkaç saçmalığı saymazsak oldukça da memnun sayılırdım. Fakat bir gün kafama google kamera kurmak geldi ve o günden sonra nasıl büyük bir hata yaptığımı farkettim, aradaki fark dağlar kadardı! Ne gibi farklar olduğunu örnekler ile sizlere aktaracağım, özellikle birden fazla fotoğraf ve birden fazla durum örneği kullanmaya çalıştım ki, bu durumun şans veya rastlantı olmadığını sizlere gösterebileyim. Gece, gündüz, selfie, manzara, portre vb birden fazla örnek yer alacak. Fotoğraflar ile ilgili son bir bilgi vereyim, altında filigran olan ve telefonun isminin yazdığı fotoğraflar stok uygulamanın fotoğrafları, bir ş...

Kulaklık Seçimi Nasıl Yapılmalı?

 Özellikle ortamdan izole olmak, kendinle baş başa kalmanın her geçen gün daha da zorlaştığı günümüz dünyasında artık bunu yapmak için kulaklıklar eskisine nazaran daha kritik bir noktaya evrildi. Biraz gürültüden kaçayım, müziğin ritmine kendimi kaptırayım dediğinizde kulaklık ciddi manada önemli bir kıstas haline geliyor. Çok seçenek var bu türde, bu yüzden neyi neden seçmeli insanlar şaşırabiliyor, ya da şaşırmıyor umursamadan ucuzunu alıp geçedebiliyor. Bu yazının kulaklıklar ile alakalı kapsamlı bir rehber olmasını umuyorum ve başlıyorum. Şimdi öncelikle 2 seçeneğiniz var, ya kulak üstü, ya da kulak içi. Kulak üstü kulaklıklar genel manada büyüklükleri, taşınabilirliği ile çok günlük yaşam dostu gibi durmasa da, özellikle pasif izolasyonu, sahne genişliği ve sürücü boyutlarıyla sizi konser alanındaymış hissiyatına sokabilecek yegane türdeki kulaklıklardır. Kulak içi kulaklıklar genelde pratikliğiyle ve taşınabilirliğiyle ön plandadır. Başka iki seçenek de kablolu kablosuz ayrı...

Ya Bir Oyun İnsanı Ne Kadar Kendine Bağımlı Yapabilir Ki? (Vampire Survivors İncelemesi)

 Bugün konuşacağım konu lanet Vampire Survivors (Yazının kalanında VS diye hitap edeceğim kendisine) ve neden lanet olduğunu ise yazının sonunda pekala anlayacaksınız. Çünkü bu oyun hayat emici bir oyun ciddiyim, nedenleriyle anlatayım. Önce oyunun temelinde ne olduğuyla girişelim, bu oyun çok basit bir rogue like hayatta kalma oyunu, oyun size verdiği karakter ekipman ve özelliklerle kendinizi geliştire geliştire birden fazla haritada belli düşman dalgalarına karşı kalıp hayatta kalmanızı amaçlayan çok basit bir oyun aslında bakarsanız. Oyunda tek bir mekanik var, yürümek. Sizin yapabildiğiniz tek şey yürümek oyun gerisini kendi otomatik yapıyor. Bu basitlik kafa dağıtmalık bir oyun olarak ele alırsak güzel bir avantaj. Pekii oyunu ilk aldığınızda ne hissediyorsunuz sizlere bir bir anlatayım. Öncelikle oyuna girdiğinizde tek bir karakter gözüküyor, bir harita var ve öylece giriyorsunuz. Bu Mad forest denilen harita oyunun başlangıcı için çok zor bir harita bundan ötürü genelde 10-...