Ana içeriğe atla

Yapay Zekanın Geldiği Son Nokta! - ChatGPT Plus ve GPT 4o İnceleme

Gerçekten ben bile bu kadarını hayal etmemiştim, o kadar ileri seviyeye geldi ki yapay zekalar sadece birkaç yılda, şimdi yapabildiklerini sizlere anlattığımda ağzınız açık kalacak kesinlikle. Ben çok etkilendim, sizin de etkilenmenizi istiyorum net bir biçimde.

Öncelikle GPT 4o modelini DEVRİM! - GPT 4o Modeli Duyuruldu (alphardal.blogspot.com) yazısında sizlere anlatmıştım hatırlarsanız, orada sesli asistan kısmından bahsetmiştim daha çok. Bu GPT 4o modelinin yazılı versiyonu geçenlerde hem Plus, hem de ücretsiz kullanıcılar için açıldı, ama ücretsiz kullanım için sadece 5 saatlik süreçte 10 mesaj hakkı sunuyor size, ama tüm gücüyle GPT 4o versiyonuna erişiminiz 10 mesaj sınırı da olsa bulunmakta. Buna web araması yapma özelliği, kodlama özellikleri, dosya ve fotoğraf üzerinden girdi oluşturma özellikleri hepsi dahil. Yine hatırlarsanız en son yapay zeka karşılaştırmamda ChatGPT'nin biraz ücretsiz haliyle geride kaldığını, fazla düz özelliklere sahip olduğunu ve bunu düzeltmesi gerektiğini anlatmıştım, anlaşılan böyle düşünen bir tek ben değilmişim sevindirdi o yüzden bu durum beni :)

Şimdi GPT 4o modeli tam olarak ne derseniz, GPT 3.5 hızında bir GPT 4 diye kısaca cevaplayabilirim size. Yani hem ücretsiz versiyonu kadar hızlı ve anlık, hem de abisi GPT 4 kadar becerikli, yine 128k girdi penceresi alabiliyor GPT 4 Turbo gibi, ve 5 kat daha hızlı çalışıyor. Özellikle bu hız kısmı benim aşırı hoşuma gitti, hem güçlü hem de gecikmesiz şekilde kullanabiliyorsunuz, ücretsiz versiyonda dahi. Size bazı örnek senaryolar göstereceğim, cidden aşırı becerikli bir model ve artık ciddi bir şekilde kendisi tek başına derslerinize öğretmenlik dahi yapabiliyor inanılmaz etkileyici, hepsine geleceğiz.

Peki Plus versiyonunda 20 dolar öderseniz karşılığında ne alıyorsunuz? Bu soruyu "az da olsa nasılsa ücretsiz kullanıyorum neden para vereyim" diye soruyorsanız, sormayın çünkü bambaşka bir noktaya evriliyor Plus versiyonunda. Öncelikle sizlere GPT'lere erişim hakkı veriyor, bu nasıl bir şey derseniz, başka firmaların veya kişilerin özelleştirdiği tek alana odaklı özel GPT'ler ile daha kullanışlı bir senaryo içine girebiliyorsunuz. Mesela, Khan Academy'nin bizzat kendi GPT'si Tutor Me, size her türlü alanda ve derste yardımcı olup rehberlik yapabiliyor, ya da Wolfram, matematiksel işlemlerde kendi sitesinden verileri çekerek en doğru işlemleri sizlere gösterebiliyor, daha böyle bir sürü var sizinle FRP oynayabilen, müzik için melodi oluşturup midiye aktarmak için kodlarını yazabilen, kodlamada, tasarımlarda yardımcı olabilen, daha neler neler saymakla bitmez sayısız seçeneğiniz var. Hiçbiri sizi kesmedi mi, ya da aradığınızı bulamadınız mı, kendi GPT'nizi birkaç dakikada oluşturabilirsiniz. Yapay zekaya sen şusun, busun ve böyle davranıyorsun bunu kullanıyorsun gibi gibi talimatları veriyorsunuz, kendi kendini şekillendiriyor, hatta kendine özel bir profil resmi bile oluşturuyor. Sonra istediğiniz gibi kullanabiliyorsunuz, ben mesela bir mühendislk profesörü oluşturdum, sorduğum sorulara açıklayıcı cevaplar verip sürekli test etmeye çalışan bir profesör yarattım. Siz de yaratıcılığınızı devreye sokarak ne isterseniz oluşturabilirsiniz. İnanılmaz iyi, ben bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum hayretler içerisine girdim.

Bitti mi hayır, bundan daha da güzeli Plus aboneliği aldığınız andan itibaren siz ne konuşursanız o konuştuklarınızdan sizi yavaş yavaş tanıyor, ve bunlar doğrultusunda yeni sohbetlerde bunları hatırlayarak buna göre cevap veriyor. Hangi sorudan hangi bilgiyi aldığını da görüp, düzenleyebiliyorsunuz. Mesela spor konusunda yardım et derseniz, kullanıcı spora ilgili diye aklına not alıyor, bundan sonraki cevaplarında bunu da dahil ediyor gibi gibi. Yani sizi zamanla tanıyan bir yapay zeka çıkıyor ortaya, ki bu da muhteşem.

Ve son olarak GPT 4o limitleri 5 katına kadar fazla deniyor, muhtemelen 5 saatte 50 mesajdır ama ben daha bitiremedim, ki her 5 saatte 50 mesaj yazmak da pek kolay değil bitirebileceğinizi sanmıyorum, diyelim ki bitti, hala GPT 4 modeline de başvurabiliyorsunuz bilginize.

Şimdi bu özelliklerle alakalı şunu diyebilirsiniz, zaten Microsoft Copilot'ta bunların hepsi var, hem de ücretsiz. Neden ben ChatGPT'ye aylık 20 dolar vereyim? Şimdi teknik olarak hem GPT'ler hem de GPT 4 modeli zaten Copilot içinde var, ama fazla limitlendirilmiş. En ufak bir zorlanmada kendini kilitleyip konuşmayı sonlandırması, ve mesajların limitli olması konuşma başına birazcık üzücü maalesef. Üstüne üstlük GPT'ler var ama ücretsiz halinde sadece 5 tane var, ücretli halini 20 dolara almaya kalkarsanız başkalarının yaptıklarına erişemiyor, sadece kendiniz yapabiliyorsunuz, ve en kötüsü bu GPT'ler içindeki konuşmalarınız kaydolmuyor, yani geçici konuşmalar. Microsoft bunları kendine entegre etti etmesine, ama tam potansiyelli kullanmanıza nedense izin vermiyor hala. Öte yandan, uygulama ve sitenin sadeliği net şekilde daha başarılı ChatGPT'de. Microsoft'un kendi uygulaması hem ağır, hem de sitesi fazla göz yorucu. Üstte dönen örnek resimler, altta 3 konuşma şekli, ki sadece Yaratıcı mod gerçekten GPT 4 Turbo diğerleri ondan manasız, öte yandan ChatGPT'nin hem sitesi hem de uygulaması sade, efektif ve göze hoş gelen bir tasarıma sahip.

E peki gemini ne alemde, ücretsiz versiyonunda fotoğraf girdisi girme, uzantılar ile Google uygulamalarını kaynak alma gibi özelliklerle kendine özel bir çekiciliği var, ama model hala bir GPT 3.5 kadar bile zeki değil bu da bir gerçek, güncel bilgiler haricinde artısı bile yok. Gidip 20 dolar verip Advanced modeline gecerseniz 1.5 Pro adlı bir modele erişim sağlayabiliyorsunuz, bu model bir GPT 4o kadar zeki olmasa da, Token yani girdi uzunluğu konusunda 8 kat daha büyük olmasıyla eğer ki büyük dosyalar belgeler hatta videolarla işiniz varsa işe yarayabilecek bir model. Ama dediğim gibi, özel GPT'lerin kullanışlılığı ve modelin zekadaki üstünlüğü yine bir adım öne çekiyor ChatGPT beyciğimizi. Yine de eğer birisine para verilecekse Gemini daha alınası duruyor Copilot'a kıyasla bunu da söylemek gerek.

Daha detaylı bir karşılaştırma yakında gelecek, ondan takipte kalın ve hoşçakalın efendim kendinize iyi bakın.

En Popüler Yazılarım

50 mp giriş seviyesi kameralar neden 48 mp giriş seviye kameralardan daha kötü?

 Evet bu konu birazcık benim pazarlama argümanlarına saldırım gibi olacak, çünkü insanları pazarlama yöntemleri ile kandırmanın peşindeler belli ki. Ortada şöyle saçma bir kanı var, aynı fiyat etiketindeki iki telefona bakıyor mesela Mehmet diye biri, Mehmet telefonlardan pek anlamıyor ve sayılara bakarak karar vermek istiyor. Birinde 48, diğerinde 50 mp kamera görünce matematik bilgisiyle 50>48 diyerek 50 mp kameranın daha iyi olduğu kanısına varıyor. Amma velakin detaya indiğimizde durum pek öyle değil. Öncelikle Sony'nin orta üst segmentteki telefonlarda kullanılan 50 mp sensörü konumuzun dışında, o sensör bambaşka bir kitleye hitap ediyor. Biz giriş ve orta seviyedeki telefonların sensörlerini baz alacağız. En basit örnek ile redmi note 10 ve redmi note 11 farkına göz atalım. Note 10 sensör olarak Sony IMX 582 48 mp'lik sensörünü kullanırken, Note 11 sensör olarak Samsung JN1 50 mp'lik sensörünü kullanıyor. Şimdi Mehmet olduğumuzu varsayarsak, Note 10 eski model 1 yı...

Anker Bu İşi Çözmüş! - Q30 İncelemesi ve Q10i Karşılaştırması

Aylar hatta yıllar boyu arayış içinde olduğum kulaklık serüveninde, kimi iyi kimi kötü kulaklıkları deneyim ettim ve şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, arayışım sona erdi. Mükemmele en yakın kulaklığı galiba buldum bu sefer. Anker markasıyla tanışıklığım aslında kulaklık ile olmadı, bluetooth hoparlör ile oldu. Jbl go 2 modelinin 200 250 civarına satıldığı dönemlerde anker'in ona rakip bir bluetooth hoparlörü 120 liraydı. Ben de beklentiye girmeden yorumların da inanılmaz pozitif olmasıyla aldım ve sonuç, JBL HALT ETMİŞ! Sırf popülarite ve marka bilinirliği kullanılarak artık pek ekonomik olmayan jbl modelleri, üzerine artık ciddi bir rakibe sahipti anlaşılan. Bu hoparlör galiba o paraya alabileceğim en iyi hoparlördü çünkü, daha iyisi o dönemde yoktu imkansızdı olamazdı zaten hele ki o fiyata. Ses yüksekliği, bas performansı, boyutu gibi konularda her şekilde mükemmele yakın bir üründü. 3W hoparlörler arasında bence JBL ile zirve noktada gösterilmesi gerekti hatta. Fakat z...

Yapay Zeka Kapışması V2 - Copilot vs Gemini vs ChatGPT

 Ben ilk defa bu kapışmayı yapalı 2,5 ay geçti, ve bu sırada düşündüğümden çok daha fazla gelişme gördük. Ben de dedim ki, madem geliştiler bir daha kapıştıralım geleceğin asistanlarını. Bu sefer biraz puanlama tarafına da gireceğiz, ve sonda kategorileşmiş ve toplu halde kimin daha iyi olduğuna her yönden karar vereceğiz. Eski yazım için  Geleceğin Asistanları, Fakat Hangisi En İyisi? (ChatGPT vs Microsoft Copilot vs Google Bard) (alphardal.blogspot.com)  linkine tıklayabilirsiniz. Ama önce şuradan başlayalım, 2,5 ayda ne değişti? Copilot'un tasarımı elden geçirildi, GPTs denilen özellik hem ChatGPT hem de Copilot'a geldi, Copilot'a eklentiler dahil oldu, ChatGPT ile sesli konuşma özelliği geldi, Bard direkt olarak kimlik değiştirdi, modeli güncellendi ve tasarımı yine değiştirildi, yeni adı Gemini olan Bard'ın mobil uygulaması çıktı vs vs. Evet, bunların hepsi son 2.5 ayda oldu, ciddi manada sert bir kapışma var ortada ve tüm modeller birbirlerine ayak uydurma çabasın...

VIP Yapay Zekalar - Ücretli Yapay Zekalar Arasındaki Mücadele V3 (ChatGPT - Copilot - Gemini)

Bunu yapay zeka karşılaştırması V3 olarak da alabiliriz, ama bu seferki konuklarımız ücretli modeller. Hangisine para verilmeli, neler kazandırır para vermek, veya vermeden de hayata devam edilebilir mi? Tüm bu sorulara bu yazı sonrası cevap bulacağız hep birlikte. Bu seferki yazıda yine yapay zekaları ayrı ayrı değerlendirmeye çalışacağım, ve sonda da yine genel bir değerlendirmemiz olacak. (Başlamadan önce ek bilgi olarak düşeyim, maalesef Copilot Pro versiyonu elimde yok, ama ücretli de ücretsiz de aynı model kullanıldığından, sadece hız farkettiğinden çok etkiler bir durum olmayacak karşılaştırma için) Öncelikle eski kraldan başlayalım; Copilot Pro Dediğim gibi Pro versiyonu elimde yok, ama arayüzü olsun, kullanılan GPT 4 turbo modeli olsun durum pek farketmiyor zaten o yüzden karşılaştırmaya katabilirim diye düşünüyorum. Arayüzü hemen sizlere göstereyim; Bilindik arayüz halen devam etmekte, yukarıda dönen örnek promptlar ve görselleştiren resimler, altında 3 stil seçimi, onun da a...

Akıllı Saat Budur İşte - Samsung Galaxy Watch 4 Classic Uzun Kullanım Deneyimleri

 Yaklaşık 4 ay önce aldığım bu saat, benim şu ana kadar vazgeçilmez bir parçam olmayı daha şimdiden başarmış vaziyette, ki bunu yapması pek sürpriz sayılmamalı. Gerek donanımı, gerek yazılımı ile halen yeni versiyonlarına kıyasla fiyat performans krallığına kaldığı yerden devam eden bir saatten bahsediyoruz. Bu saat öncesinde gerek akıllı bileklikler, gerek akıllı saatler olsun başka ürünleri deneyim ettim, ve son ulaştığım noktada şimdilik oldukça mutlu hissetmekteyim... İnceleme gibi yapmak istemiyorum bu yazıyı, teknik özelliklerini irdeleyen onlarca yazı, video içeriği bulmanız zaten mümkün. Burada normal günlük bir kullanıcı gözünden neler gözlemlediğimi sizlere aktarmak istiyorum aslında... Buna da tasarımıyla başlarsak, tasarımı cidden çok şık. Ben gümüş rengini aldım ve kolda cidden bir aksesuar niteliği taşıdığı bariz şekilde ortada, paslanmaz çelik yüzeyi, parlak dönen çerçevesi, kaliteli ekranı ve bütünlüğü sağlayan tasarımıyla kolda çok hoş durduğunu söylemeliyim. Sadec...

E Bu Çok İyiymiş - Xbox 9.Nesil Oyun Kolu İncelemesi

Daha yeni sizlere bir yazı paylaştım, bu yazıda 2 adet imitasyon kol, ve hesaplı olmasına rağmen harika bir performansa sahip logitech oyun kollarını beraber her açıdan irdelemiştik. Şimdi, ben bu yazıyı yazdığımda f310 modeli 2 3 yıllık serüveninin sonuna gelmek zorunda kaldı, çünkü Lb tuşu bir düşürme sonucu çalışmaya devam etse de hissizleşti, yani basıp basmadığınızı anlamıyorsunuz ama bastırdığınızda bir şekil çalışıyor gibi düşünebilirsiniz. Ben de bunun sonrasında fellik fellik yeni oyun kollarını araştırmaya başladım. Önümde 2 seçenek vardı, ya ucuza yönelecektim ve geleceği pek düşünmeyecektim, ya da bir çılgınlık yapıp almışken tam alayım diyecektim. Yazının başlığından hangisini seçtiğim malum gibi 😅 Aldım kendisini, hemen ertesi gün kapıma geldi, ve evet taksitle aldım tekte ödeyecek maddi durumum yoktu maalesef :') Beklentim de, tamamiyle stabil her şeyi düzgün çalışan sorunsuz bir kol olmasıydı. Ve galiba da elde ettim, birkaç pürüz dışında en azından... Bu pürüzleri...

Devil May Cry Övüyorum! Evet Baya Baya Övüyorum.

Geçenlerde oturuyorum, kafama bir şey dank etti, ben bayadır devil may cry övmüyordum! Dedim böyle olmaz dengelemeliyim, bu yüzden bu blog gönderisini yazmaya karar verdim. Belki bu şekilde biraz rahatlarım ümidiyle. Bu seriyle alakalı o kadar çok anlatacak şeyim var ki, neyi anlatsam nereden başlasam inanın bilmiyorum. O yüzden ben en iyisi geçmişimden başlayayım. Nesin Ya Sen? Öncelikle seriyle alakalı hiçbir bilgim yok iken bir gün (Aşağı yukarı 2019-2020 civarları olması gerek) Dost Kayaoğlu beyciğim aracılığıyla oyuna denk gelmiştim, o güne kadar bırakın Hack and Slash nedir bilmek, aksiyon türüne öyle bağlılığım dahi yoktu. Fakat görünüşte "Hmm aslında hoş gibi" diyip Devil May Cry 4'e atladım. Girdiğimde, tek hatırladığım şey karakter havadayken ateş edince havada asılı kalmasıydı, çok garip dedim ve herhalde benlik değil diyerek kenara çektim. Sonrasında ilerleyen aylarda bir daha deneme aşkı doğdu içime, neden bilmiyorum oyun kendine çekiyordu beni sanki.  Birkaç...

Google Kamera ve Stok Kamera Uygulaması Farkı! (Dikkat Ciddi Farklar İçermektedir)

 Merhabalar efenim, bugün konuşmak istediğim konu google camera uygulamasının beni nasıl şaşırttığı konusu. Ben 1 yıldır Xiaomi Redmi Note 10 5G telefonunu kullanmaktayım, arka kamera sensörü olarak 48 mp f/1.79 1/2" sensörlü bir kamera var, ön kamerası da 8 mp f/2.0 şeklinde. Son 1 2 ay öncesine kadar kendi stok kamera uygulamasını kullanarak hayatıma devam etmiştim, ve birkaç saçmalığı saymazsak oldukça da memnun sayılırdım. Fakat bir gün kafama google kamera kurmak geldi ve o günden sonra nasıl büyük bir hata yaptığımı farkettim, aradaki fark dağlar kadardı! Ne gibi farklar olduğunu örnekler ile sizlere aktaracağım, özellikle birden fazla fotoğraf ve birden fazla durum örneği kullanmaya çalıştım ki, bu durumun şans veya rastlantı olmadığını sizlere gösterebileyim. Gece, gündüz, selfie, manzara, portre vb birden fazla örnek yer alacak. Fotoğraflar ile ilgili son bir bilgi vereyim, altında filigran olan ve telefonun isminin yazdığı fotoğraflar stok uygulamanın fotoğrafları, bir ş...

Kulaklık Seçimi Nasıl Yapılmalı?

 Özellikle ortamdan izole olmak, kendinle baş başa kalmanın her geçen gün daha da zorlaştığı günümüz dünyasında artık bunu yapmak için kulaklıklar eskisine nazaran daha kritik bir noktaya evrildi. Biraz gürültüden kaçayım, müziğin ritmine kendimi kaptırayım dediğinizde kulaklık ciddi manada önemli bir kıstas haline geliyor. Çok seçenek var bu türde, bu yüzden neyi neden seçmeli insanlar şaşırabiliyor, ya da şaşırmıyor umursamadan ucuzunu alıp geçedebiliyor. Bu yazının kulaklıklar ile alakalı kapsamlı bir rehber olmasını umuyorum ve başlıyorum. Şimdi öncelikle 2 seçeneğiniz var, ya kulak üstü, ya da kulak içi. Kulak üstü kulaklıklar genel manada büyüklükleri, taşınabilirliği ile çok günlük yaşam dostu gibi durmasa da, özellikle pasif izolasyonu, sahne genişliği ve sürücü boyutlarıyla sizi konser alanındaymış hissiyatına sokabilecek yegane türdeki kulaklıklardır. Kulak içi kulaklıklar genelde pratikliğiyle ve taşınabilirliğiyle ön plandadır. Başka iki seçenek de kablolu kablosuz ayrı...

Ya Bir Oyun İnsanı Ne Kadar Kendine Bağımlı Yapabilir Ki? (Vampire Survivors İncelemesi)

 Bugün konuşacağım konu lanet Vampire Survivors (Yazının kalanında VS diye hitap edeceğim kendisine) ve neden lanet olduğunu ise yazının sonunda pekala anlayacaksınız. Çünkü bu oyun hayat emici bir oyun ciddiyim, nedenleriyle anlatayım. Önce oyunun temelinde ne olduğuyla girişelim, bu oyun çok basit bir rogue like hayatta kalma oyunu, oyun size verdiği karakter ekipman ve özelliklerle kendinizi geliştire geliştire birden fazla haritada belli düşman dalgalarına karşı kalıp hayatta kalmanızı amaçlayan çok basit bir oyun aslında bakarsanız. Oyunda tek bir mekanik var, yürümek. Sizin yapabildiğiniz tek şey yürümek oyun gerisini kendi otomatik yapıyor. Bu basitlik kafa dağıtmalık bir oyun olarak ele alırsak güzel bir avantaj. Pekii oyunu ilk aldığınızda ne hissediyorsunuz sizlere bir bir anlatayım. Öncelikle oyuna girdiğinizde tek bir karakter gözüküyor, bir harita var ve öylece giriyorsunuz. Bu Mad forest denilen harita oyunun başlangıcı için çok zor bir harita bundan ötürü genelde 10-...